Hyperloop adı verilen yeni ulaşım şekli, kısa mesafeli seyahatlerde uçağa rakip olmaya hazırlanıyor.
Fikir olarak daha eski tarihlere gitmekle birlikte Hyperloop ilk olarak 2012 yılında Elon Musk önderliğindeki Tesla ve SpaceX ekipleri tarafından gündeme getirilmişti.
Bu yeni ve farklı sistem, vakumlanmış yani havası alınmış çelik bir tüp ve bunun içerisine yerleştirilmiş elektrikli motorlar tarafından hareket ettirilen bir vagondan oluşuyor.
İki metreden biraz daha fazla bir çapa sahip olan vagon, üzerinde bulunduğu manyetik kaldırma özellikli (Maglev) ray sistemi sayesinde yerle teması olmaksızın çalışıyor. (0,5 – 1,5 mm)
Böylece Hyperloop vagonları hem hava hem de zemin sürtünmesinden bağımsız bir ortamda işleyebiliyor.
Sistem teorik olarak saatte 1.220 km hıza kadar çıkabiliyor.
Elon Musk, Hyperloop sistemini, seyahat etmenin beşinci şekli olarak tanımlamıştı. (Karayolu, denizyolu, havayolu, demiryolu)
2013 yılının Ağustos ayında Hyperloop Alpha adıyla kamuoyuna duyurulan ilk konsept çalışmada, Los Angeles ile San Francisco arasında bir hat kurulması önerilmişti.
Toplamda 6 milyar USD’ye mâl olacağı öngörülen ve yaklaşık 560 km uzunluğundaki bu hattaki seyahatin sadece 35 dakika süreceği iddia edilmişti.
Hyperloop Alpha aynı zamanda bir “açık kaynak” projesi haline dönüştürülmüş ve projeyle hakkında o ana kadar elde edilen bilgiler, ilgilenen herkese sunuldu.
Bunu takip eden dönemde dünyanın dört bir yanından üniversiteler ve çeşitli şirketler, Hyperloop konsepti üzerinde çalışmaya başladı.
Uçakla Rekabet
Seyahatin beşinci şekli, başarılı bir biçimde hayata geçirilebilirse, ulaşabildiği hız sayesinde diğer seyahat türlerinin ciddi bir alternatifi olma ihtimalini taşıyor.
Özellikle 400-500 km’ye kadar olan mesafelerde Hyperloop, hem yolcu hem de yük taşımasında diğer tüm seyahat türlerinin önüne geçme potansiyeline sahip.
Kapalı bir tüp içerisinde hareket etmesi ayrıca, diğer seyahat şekillerinden farklı olarak Hyperloop’un hava şartlarından etkilenmeden faaliyet göstermesini sağlıyor.
Kurulan Hyperloop Şirketleri
Şu âna kadar dünyanın farklı yerlerinde dokuz farklı Hyperloop şirketi kurulmuş durumda:
- Virgin Hyperloop One
- Hyperloop Transportation Technologies
- TransPod
- DGWHyperloop
- Arrivo
- Hardt Global Mobility
- Hyper Chariot
- Zeleros
- Hyper Poland
Devam Eden Projeler
İnsanların nerede yaşadığını, nerede çalıştığını ve nasıl seyahat ettiğini kökten bir biçimde değiştirebileceği iddia edilen Hyperloop projelerinin en iyi ihtimalle 2020’li yılların başlarında hizmete girebileceği belirtiliyor.
Hyperloop şirketleri arasında somut projelerle en fazla dikkat çeken, Virgin Hyperloop One.
12 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirdiği tam boyutlu Hyperloop sistemi denemesi ile bu açıdan bir ilke imza atan bu şirket halihazırda Hindistan’da, Mumbai ile Pune kentleri arasındaki bir projeyi yürütüyor.
Demiryolu ile üç saatten fazla, otomobil ile 2,5 saat süren bu yol, Hyperloop ile 25 dakikada kat edilebilecek.
Şirket ayrıca, ABD’nin Missouri eyaletindeki St. Louis, Kansas City ve Columbia kentlerini birbirlerine bağlayacak diğer bir proje için kolları sıvamış durumda.
Virgin Hyperloop One bunların yanı sıra Finlandiya, Hollanda ve Dubai’de de fizibilite çalışmaları yapıyor.
Hyperloop Transportation Technologies (HTT), somut projeleri olan diğer bir Hyperloop şirketi.
HTT halihazırda Hindistan ve Abu Dabi’de yerel hükûmetlerle yakın işbirliği içerisinde bulunuyor.
Diğer Hyperloop şirketleri ise henüz kayda değer projeler geliştirebilmiş değil.
Eleştiriler
Halen geliştirme aşamasındaki Hyperloop sistemine yöneltilen en önemli eleştiri, sistemin teknik açıdan gerçekleştirilmesinin son derece zor olduğu.
Bunun yanı sıra tüplerin güvenliği ve yatırım maliyeti de Hyperloop’un zayıf noktaları arasında bulunuyor.
Sadece 1 km uzunluğundaki bir hattın inşaat maliyetinin 10-15 milyon USD arasında olacağı belirtiliyor.
Vakumlanmış tüp kullanımı yerine, halihazırda dünyanın farklı yerlerinde kullanımda olan ve maglev özelliğine sahip olan trenlerin geliştirilmesinin, daha mantıklı bir tercih olacağı iddia ediliyor.