Alman havayolu grubu Lufthansa, strateji değiştirmeye adeta doymuyor.
Şirketten bugün yatırımcılara ve analistlere yapılan açıklamaya göre, son 4-5 yıldır özellikle Eurowings merkezli olarak geliştirilen stratejik yapı kökten bir biçimde değiştiriliyor.
Yeni dönemde sadece Almanya merkezli bir havayolu lisansı ile faaliyetlerine devam edecek olan Eurowings, kısa menzilli pazarda noktadan noktaya uçuşlara odaklanacak.
Filosu sadece Airbus A320 ailesinden uçaklardan oluşacak şekilde değiştirilecek olan Eurowings’in uzun menzilli operasyonları, Lufthansa Group bünyesindeki network taşıyıcılara devredilecek.
Böylece şirketin birim maliyetleri (CASK), 2022 yılının sonuna kadar %15 oranında azaltılacak.
Zaten açıklamanın satır aralarından, Eurowings’in bir türlü kâr eder hale getirilemediği de anlaşılıyor.
İşin en ilginç yanlarından bir tanesi, daha geçtiğimiz Mart ayında yapılan bir duyuruda, Eurowings’in önümüzdeki Ekim ayından itibaren Frankfurt pazarına gireceği ve ilk olarak, gözde tatil beldelerinden Mauritius ve Barbados’a tarifeli uçuşlar düzenleyeceğinin açıklanmış olması.
Lufthansa Group tarafından bir “düşük maliyetli marka” olarak konumlandırılan Eurowings ilk uçuşunu, 2 Kasım 2015 tarihinde 310 koltuk kapasiteli Airbus A330-200 tipi bir uçak ile Küba’nın Varadero şehrine gerçekleştirmişti.
Eurowings’in en önemli özelliği, kısa menzilli uçuşların ötesinde, özellikle tatil amaçlı seyahat oranının yüksek olduğu uzun menzilli hatlara odaklanmış olmasıydı.
Öte yandan; çok değil, bundan sadece iki sene kadar önce, Brussels Airlines’ın Eurowings markası altına girmesi için entegrasyon çalışmaları başlatılmıştı.
Yeni strateji çerçevesinde bundan da vazgeçildi ve Brussels Airlines’ın yoluna eskisi gibi Lufthansa Group altında ayrı bir marka olarak devam etmesine karar verildi.
Satış ve dağıtım kanallarına yönelik inovatif girişimlerle, 2022 yılı sonuna kadar, grup bünyesindeki network taşıyıcıların birim gelirlerin %3 oranında artırılması hedeflendi.
Filodaki Geniş Gövdeli Uçaklar Ne Olacak?
Eurowings filosunda halihazırda, SunExpress Deutschland tarafından işletilen yedi adet Airbus A330-200 tipi uçak bulunuyor.
Nispeten yeni olan bu uçakların akıbeti henüz belli değil.
Eurowings filosundan çıkarılacak bu uçaklar, Lufthansa Group bünyesindeki network taşıyıcılar ve/veya SunExpress’in %50 ortağı konumundaki THY tarafından kullanılabilir.
Özellikle Boeing 737 MAX siparişi vermiş olan bazı büyük havayolları, dar gövdeli bu uçakların açığını geniş gövdeli uçaklarla giderme yoluna gidebiliyor.
Neticede Lufthansa Group CEO’su Carsten Spohr yeni döneme ilişkin yaptığı açıklamayı, önceki yıllardaki strateji değişikliklerinin duyurularına çok benzer şekilde bitirdi.
Verimlilik ve kârlılıkta artış, hissedarlar için değer yaratmak, kendi pazarında en güçlü havayolu olmak gibi nitelendirmeler, Lufthansa’yı yakından takip eden bizler için pek de yeni sözler değildi.
Bakalım Lufthansa, bir sonraki strateji değişikliğini ne zaman gerçekleştirecek?