Avrupa’daki Sıcak Hava Dalgası, Uçuşları Etkiledi

Avrupa’yı etkisi altına alan ve özellikle İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’da sıcaklık rekorları kırılmasına yol açan sıcak hava dalgası, uçuşları da etkiledi.

Geçtiğimiz hafta özellikle Perşembe ve Cuma günleri, Londra’nın iki önemli havalimanı Heathrow ve Gatwick’te uzun rötarlar yaşandı.

Londra’ya hizmet veren bir diğer havalimanı Luton da gecikmelerden nasibini aldı.

Hava trafik kontrol kulesi gibi son derece kritik sistemler, aşırı seviyelere yükselen sıcaklıktan olumsuz bir biçimde etkilendi.

Gerek İngiltere ve gerekse Avrupa anakıtasında yaşanan aksaklıklar zincirleme bir biçimde karşılıklı olarak çok sayıda uçak seferinde aksaklıklara yol açtı.

Avrupa’daki çok sayıda havalimanında uygulanmakta olan gece uçuş yasağı, rötarların gece geç saatlerde telafi edilmesini de engelledi.

Kısa pistlerde kalkışlarda sorun yaşanırken, Hanover Havalimanı gibi kimi yerlerde apron kaplamasında bozulmalar meydana geldiği görüldü.

Hanover Havalimanı

Sıcak Hava Uçuşları Nasıl Etkiliyor?

Aslında sıcak hava sebebiyle uçuşlar ilk kez etkilenmiyor.

Son yıllarda Amerika ve Avrupa’da yaz aylardaın normallerin üzerine çıkan sıcaklıklar özellikle, altyapısı buna göre olmayan havalimanlarını etkiliyor.

2017 yılı Haziran ayında ABD’nin Phoenix kentinde sıcaklıkların 50 dereceye yaklaşması, buradan sefer yapmakta olan American Airlines’ın 40’tan fazla uçuşunun iptal edilmesine yol açmıştı.

Bu denli yüksek sıcaklıklar, nispeten küçük boydaki yolcu uçaklarının kalkış yapmasını engellemişti.

Çünkü hava ısındıkça, yoğunluğu azalıyor. Yoğunluğu azalan bir havada kalkış yapmak isteyen uçaklar, yeterli kaldırma kuvvetine ulaşmakta güçlük çekiyor.

Pist uzunluğunun kalkış için gerekli hıza erişmede yetersiz kaldığı durumlarda da seferler iptal oluyor.

Uçaklar sıcak havalarda kalkış hızına erişebilmek için daha uzun mesafeye ihtiyaç duyuyor.

Phoenix Havalimanı’ndaki diğer şartlar da (örnek: deniz seviyesinden yükseklik, nem gibi) hesaba katıldığında, bölgesel jet kategorisindeki uçakların 48 dereceyi aşan sıcaklıklarda operasyon yapamaz hale geldiği; Boeing 737 ve Airbus A320 gibi orta büyüklükteki uçakların ise ancak 52 – 53 dereceye kadar uçuşlara devam edebildiği kaydediliyor.

2018 yılının Temmuz ayında benzer bir durum Londra’da yaşanmıştı.

Şehrin merkezinde yer alan ve pist uzunluğu sadece 1.500 metre olan City Havalimanı, 35 dereceyi bulan sıcaklık sebebiyle yetersiz kalmıştı.

27 Haziran 2018 tarihinde British Airways tarafından bu havalimanından icra edilen tam 14 uçuşta, yolcuların bazıları uçaktan indirilerek, maksimum kalkış ağırlığının tutturulmasına çalışılmıştı.

Londra – Ibiza seferini icra edecek olan bir uçaktaki yolculardan ise 20 tanesi havalimanına geri dönmek zorunda kalmıştı.

Hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte, Londra City Havalimanı’ndaki uçuşlar normale dönmüştü.

İklim Değişikliği, Uçuşları Etkiler mi?

Her bir uçağın her bir kalkışı için ağırlık, sıcaklık, nem, basınç, pist uzunluğu gibi çok sayıda değişkenin bulunduğu ayrı bir hesaplama yapıldığını söylersek yanılmamış oluruz.

Bu yüzden iklim değişikliği ve sıcaklıklardaki artışın havayolu sektörüne etkisi bakımından bir genelleme yapmak çok kolay değil.

Ama deniz seviyesinden yüksek konumda bulunan (Ör: Erzurum Havalimanı: 1.757 metre) veya deniz seviyesinde olsa bile pist uzunluğu yetersiz olan (New York LaGuardia Havalimanı: 2.135 metre) havalimanlarının muhtemel sıcaklık artışlarından daha fazla etkileneceği bir gerçek.

Columbia University öğretim görevlisi Radley Horton ile doktora öğrencisi Ethan Coffel tarafından gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçlarına göre, önümüzdeki yıllarda sıcaklık kaynaklı olarak “ağırlık tahdidi” uygulanan uçuş sayısında kaçınılmaz bir biçimde artış olacak.

New York La Guardia (LGA); Ronald Reagan Washington (DCA), Phoenix Sky Harbor (PHX) ve Denver (DEN) havalimanlarını ele alan araştırma, 1980’li yıllardan bu yana havalimanlarında yaz aylarında yaşanan aşırı sıcaklık kaynaklı sıkıntılarda belirgin bir artış olduğunu gösteriyor.


Posted

in