Cumartesi günü Suudi Arabistan’ın en önemli petrol tesislerinden bir tanesine insansız hava araçlarıyla (drone) yapılan saldırı, petrol fiyatlarının sert bir biçimde yükselmesine yol açtı.
Aramco firmasına yapılan saldırının etkisi o kadar büyüktü ki Suudi Arabistan’ın günlük petrol üretimi yarı yarıya azaldı.
Geçtiğimiz Cuma günü Brent tipi petrolün varil fiyatı 60,22 USD iken, bu sabah piyasaların açılmasıyla birlikte bu fiyat bir ara 71,62 USD seviyesine kadar çıktı. (%19 artış)
Yazıyı kaleme aldığımız şu dakikalarda ise Brent’in fiyatı 66,30 USD’ye kadar gerilemiş durumda. (%10 artış)
Havayolu 101’de sık sık belirttiğimiz üzere, sivil havacılık sektörü dışsal şoklara son derece maruz bir yapıya sahip.
Petrol fiyatlarındaki hareket, maliyetlere etkisi bakımından bu gibi dışsal unsurların en başında geliyor.
Zira iş modeline göre toplam içerisindeki payı değişmekle birlikte, akaryakıt giderleri, havayolu şirketlerinin maliyet kalemleri arasında açık ara en önde yer alıyor.
Günümüzde toplam maliyetler içerisinde akaryakıtın payı, network taşıyıcı şirketlerde %20 civarında seyrederken, düşük maliyetli iş modelini benimseyen havayolu firmalarında bu oran %40 mertebesine kadar yükselebiliyor.
Son bir yıllık döneme baktığımızda, Brent tipi petrolün fiyatının, geçen senenin Ekim ayında 86 USD’ye kadar çıktığını görüyoruz.
Bunun sonrasında sert bir düşüş trendine giren fiyat, Aralık ayında 50 USD’ye gerilemiş.
Nisan ayına kadar yeniden yükselerek 74 USD’yi gören fiyat, son dört aydır 60-65 USD aralığında seyretmekteydi.
Bu sıra dışı saldırının ardından ABD Başkanı Donald Trump, Twitter’dan yayımladığı bir mesajla, misillemede bulunmak için hazır olduklarını ve sadece Suudi Arabistan’dan gelecek cevabı beklediklerini açıkladı.
Trump’ın hedefinde, bir başka büyük petrol üreticisi İran’ın olduğu aşikâr.
Dolayısıyla, hızlı bir sakinleşme süreci yaşanmazsa, petrol fiyatının yakın vadedeki yönü yukarı doğru olacaktır.
Bu yüzden havayolu şirketlerinin maliyetleri ve kârlılığı ciddi bir biçimde etkilenebilir. Ancak şirketlerin petrol alımı için yaptıkları hedging işlemleri, bu etkinin sektör üzerindeki etkisinin gecikmeleri bir biçimde yaşanmasını sağlayabilir.
Bununla birlikte, son on yıl içinde üç temel hususta yaşanan iyileşmeler, petrol fiyatındaki artışın havayolu şirketlerine olumsuz etkisini sınırlı seviyede tutabilir:
1- Bilet fiyatlarının kontrolü (gelir yönetimi)
2- Kapasite yönetimi (pazara arz edilen koltuk sayısı)
3- Giderlerin ve sermaye yatırımlarının sıkı bir biçimde denetim altına alınması.
Neticede, drone’larla yapılan rafineri saldırısının havacılık sektörü üzerindeki muhtemel etkilerinin ne olacağını görmek için bir kaç ay daha beklemek gerekiyor.