Geçtiğimiz günlerde havacılık sektöründe en fazla konuşulan konulardan bir tanesi, Dubai El Maktum Havalimanı projesinin geçici olarak durdurulmasıydı.
Yeni havalimanı projesinin askıya alınması, mevcut Dubai Havalimanı’nın artan yolcu sayısı ile nasıl başa çıkacağını daha da önemli hale getirdi.
Zira Dubai, yolcu sayısı bakımından dünyanın en işlek üçüncü havalimanı konumunda bulunuyor.
Havalimanı bu yılın ilk yarısında 41,3 milyon yolcuya ev sahipliği yaptı.
Dubai’nin hub taşıyıcısı Emirates’in El Maktum Havalimanı’na ancak 2020’li yılların sonuna doğru taşınabileceği düşünüldüğünde, mevcut havalimanının kapasitesinin o gün gelene kadar nasıl yönetileceği merak konusu oluyor.
İşte bu noktada devreye, teknoloji giriyor.
Zira havalimanı terminallerinin kapasitelerini fizikî ilaveler yaparak artırmak hem çok pahalı hem de zaman isteyen bir süreç.
Dubai (DXB) ve El Maktum (DWC) havalimanlarının işletmeci firması Dubai Airports’un IT ve Altyapı’dan sorumlu başkan yardımcısı Michael Ibbitson, 2018 yılında yolcuların bekleme sürelerini %28 oranında kısalttıklarını belirtiyor.
Michael Ibbitson, bu başarının temelinde üç ana etkenin bulunduğunu söylüyor:
- akıllı teknoloji
- big data (büyük veri)
- işbirliğinin yoğunlaştırılması
İki yılı aşkın bir süredir yerel resmî kurumlarla yakın çalışmalar yapan Dubai Airports, özellikle yolcuların akıllı kapıları kullanmalarını teşvik etti.
Pasaport ve kimlik kontrolünün otomatik bir biçimde yapıldığı akıllı kapılar, bir yandan kuyrukta bekleme süresini azaltırken, diğer yandan da havalimanının terminal kapasitesinin artmasını sağladı.
Günümüzde, pasaport kuyruklarının ilerleme hızı, yerleştirilen sensörlerle yakından takip ediliyor ve yolcu deneyimini geliştirmeye yönelik her türlü imkân kullanılıyor.
Sadece DXB genelinde 23 milyar farklı veri noktası bulunuyor ve buralardan elde edilen bilgiler merkezi bir platform üzerinde toplanarak analiz ediliyor.
2018 yılında hizmete giren Havalimanı Operasyon Kontrol Merkezi (Airport Operations Control Centre – AOCC), adeta havalimanının beyni konumunda.
7 gün / 24 saat boyunca işler durumda olan bu merkezde Dubai Airports, Dnata, Dubai Polisi, Ulaşım Kurumu, DCAS, Dubai Gümrük, Dubai Göçmen Bürosu gibi çok sayıda farklı kurumdan gelen 120’den fazla personel yan yana, uyum içerisinde çalışıyor.
Terminalin içinden, pist bölgesinden, aprondan, bagaj sisteminden, uçuş bilgi ekranlarından, güvenlikten ve havalimanındaki diğer veri toplama noktalarından elde edilen veriler adeta bu merkeze akıyor ve anında değerlendiriliyor.
Bununla birlikte, çok değil belki de bundan 4-5 sene sonra, uygulamaya konan bu teknolojik iyileştirmelere rağmen DXB’deki yolcu sayısının kapasiteyi zorlama başlayacağı öngörülüyor.
O gün gelmeden önce ise tamamen biyometrik tabanlı bir güvenlik ve kimlik kontrolü sistemiyle, havalimanlarındaki süreçlerin kökten bir biçimde değişmesi söz konusu olabilir.
Dubai Airports halihazırda, IATA ve World Travel and Tourism Council gibi kurumlarla yakın işbirliği içerisinde, gelecek yıllara hazırlık yapmaya devam ediyor.
Kim bilir, Dubai Havalimanı 2020’lerin ortalarında yıllık 100 milyon yolcu sınırını aşarken, belki de yolcular şimdiye nazaran çok daha konforlu bir havalimanı deneyimi yaşayacak.