On altı yaşındaki İsveçli çevre eylemcisi Greta Thunberg‘in başını çektiği girişimler, gözlerin bir kez daha seyahat sektörünün çevreye olan etkisine çevrilmesini sağladı.

Kısa mesafeli seyahatlerde uçağa rakip olma iddiasındaki yeni ulaşım şekli Hyperloop projelerinden bir tanesini yürüten Virgin Hyperloop One firması, hazırladığı bir infografik ile farklı seyahat şekillerinin enerji tüketimini gözler önüne serdi.

Yapılan hesaplamada, ABD’nin New York kenti ile Kanada’nın Toronto kenti arasındaki bir yolculuk temel alındı.

Seyahat şekli olarak Hyperloop sisteminin yanı sıra elektrikli otomobil, otobüs, tren, arazi aracı ve uçak alternatifleri değerlendirildi.

Sonuçta, her bir seyahat biçimine göre koltuk-kilometre (S-km) başına ihtiyaç duyulan kilowatt/saat (kWh) enerji bulundu.

Buna göre Hyperloop, 75 kWh/S-km ile birim enerji tüketimi en düşük seviyedeki alternatif ulaşım şekli olarak öne çıktı.

Hyperloop’u elektrikli otomobil ve otobüs takip etti.

515 kWh/S-km ile uçak seyahati, kolayca tahmin edileceği üzere en fazla enerji ihtiyacı duyulan alternatif oldu.

Hyperloop’un dikkat çeken bir diğer avantajı, düşük birim enerji harcamasına karşın seyahatin hızı noktasında uçakla yarışır durumda olması.

Gelgelelim, rakip seyahat şekillerinin hepsinin faaliyet gösterdiği altyapı halihazırda mevcut.

Hyperloop’un işletileceği vakumlu tüplerin ve buna bağlı hatların inşaatı içinse milyarlarca dolar harcanması gerekiyor.

Ayrıca bu çalışmaların çevreye olumsuz etkilerde bulunması da muhtemel.

Gerek altyapı maliyetleri ve gerekse çevresel etkiler, enerji tüketimine ilişkin bu grafikte görünmüyor.