Alman hükûmeti geçtiğimiz Eylül ayında, iklim değişikliğine karşı çok geniş kapsamlı bir tedbir paketini kabul etmişti.
Çevreye yayılan karbon emisyonunu sınırlamayı amaçlayan paketin en dikkat çekici noktalarından bir tanesi, uçak biletlerine yansıtılacak olan ilave vergilerdi.
Halihazırda Almanya iç hat uçuşlarında bilet başına 7,38 Euro olan verginin, yaklaşık %75 oranında artırılmasına karar verildi. (Bir dış hat bağlantısı olan iç hat uçuşları ise vergiden muaf durumda)
Aynı vergi, Avrupa Birliği içinde yapılan uçuşlarda da geçerli.
Orta menzilli uçuşlarda vergi 23,43 Euro’dan, 33,01 Euro’ya çıkarıldı. (%41 oranında artış)
Uzun menzilli uçuşlardaki vergi ise 42,18 Euro’dan, 59,43 Euro’ya yükseltildi. (%41 oranında artış)
Maliyetin altında bir fiyat seviyesinden uçak bileti satışı yapmak ise tamamen yasaklandı.
Öte yandan, tren biletlerindeki KDV oranı %19’dan %7’ye indirildi.
Yeni vergiler, 2020 yılının Nisan ayından itibaren yürürlüğe girecek.
Neticede böylece, Almanya içinde seyahat edecek kişilerin uçak yerine treni tercih etmeleri amaçlanıyor.
Zaten Almanya iç hat havayolu pazarına baktığımızda, yıllardır yerinde saydığını görüyoruz.
2017 yılına göre %0,8 oranında küçülen Almanya iç hat pazarında 2018’de 23,5 milyon yolcu uçakla seyahat etmişti.
Buna karşılık dış hat pazarı %5,5 oranında büyüyerek 99 milyona ulaşmıştı.
Almanya’nın en büyük havayolu şirketi olan Lufthansa konu hakkında yaptığı açıklamada, havayolu seyahatine yüklenen ilave vergilerin, Alman havayollarının yabancı rakiplerine karşı zayıf düşmesine yol açacağını kaydetti.
Lufthansa, uçak biletlerine yeni vergi koymak yerine hükûmetin, çevreye daha az zarar veren yeni yakıt türlerinin geliştirilmesi yönünde çaba harcaması gerektiğini belirtti.
Görünen o ki, Greta Etkisi olarak adlandırılan fenomen, özellikle Avrupa sivil havacılık sektörünü olumsuz yönde etkilemeye devam edecek.