Dünyanın önde gelen bir çok kentinde, birden fazla havalimanı aynı anda hizmet veriyor.
Genelde bu havalimanlarından bir tanesi çok büyük olurken, diğerleri nispeten daha düşük bir kapasiteyle, büyük olana bir bakıma destek oluyor.
Ama havayolu trafiğinin öylesine fazla olduğu bazı noktalar var ki, iki büyük havalimanına birden ihtiyaç duyuluyor.
OAG tarafından hazırlanan bir analizde, dünyanın en yüksek kapasiteli iki havalimanına sahip kentleri ele alınmış.
Söz konusu çalışmada havalimanları, yıllık bazda arz ettikleri koltuk kapasitesi (gidiş + dönüş) bakımından değerlendirilmiş.
Buna göre, dünyada yıllık 50 milyon’dan fazla koltuk kapasitesi arz eden iki havalimanına sahip kent sayısı sadece beş:
İç Hat mı, Dış Hat mı?
Bu havalimanlarından yapılan uçuşların iç-dış hat ayrımı bir hayli farklılık gösteriyor.
Şanghay, Tokyo ve New York’ta iç hat uçuşları hatırı sayılır bir ağırlığa sahipken, Londra’da tam tersine, uçuşların çok büyük bir orandaki bölümü dış hatlarda icra ediliyor.
Havalimanları Arasında Rekabet
Yüksek kapasiteli ikili havalimanı olan şehirlerde, bu iki havalimanı arasındaki rekabet, resmî kurumların yönlendirmelerine göre değişiyor.
Tokyo, Bangkok, Şanghay gibi devletçi etkinin fazlasıyla hissedildiği kentlerde her iki havalimanından da uçuş bulunan hat sayısı düşük seviyelerde kalırken, serbest rekabetin nispeten yüksek olduğu Londra ve New York’ta, bu sayı ciddi bir biçimde artıyor.
İstanbul’da Aynı Şey Olur mu?
“İkili Havalimanları” kulubünü en fazla zorlayan kentlerin başında İstanbul geliyor.
Daha önce Atatürk Havalimanı, şu anda da yeni havalimanı zaten çok uzun bir zamandır yıllık 50 milyondan fazla koltuk arz ediyor.
Sabiha Gökçen Havalimanı ise son yıllarda yaptığı atakla, yıllık koltuk kapasitesini 42 milyona kadar yükseltmiş durumda.
Özellikle yapımı adeta bir yılan hikâyesine dönen ikinci pistin tamamlanmasıyla birlikte, İstanbul, yüksek kapasiteli iki havalimanına sahip olan kentlerin arasına girecek gibi görünüyor.