2019 yılının Ocak ve Şubat aylarında Kuzey Amerika kıtasını etkisi altına alan kutup soğukları, günlük hayatı derinden etkilemişti.
Normalde kuzey kutup dairesi ile sınırlı kalan soğuk hava sistemi, jet stream adı verilen çok kuvvetli rüzgârlarda meydana gelen zayıflama sebebiyle güneye kaymıştı.
ABD’nin özellikle orta batı ve kuzey doğu bölgelerini etkisi altına alan soğuk hava ve beraberindeki yoğun kar yağışı, hava ulaşımında ciddi aksamalara yol açmıştı.
Binlerce uçuş ya tamamen iptal edilmiş ya da tehirli bir biçimde yapılabilmişti.
Uçakların buzdan arındırılması (de-icing), taxi yolları ve pistlerin açık tutulması, başlıbaşına bir meydan okuma haline dönüşmüştü.
Kutup soğuklarının en sert bir biçimde vurduğu Chicago, tarihî bir dönemden geçmişti.
Hava sıcaklığı -31 dereceye kadar düşerken, kentteki iki havalimanı, O’Hare ve Midway, mücadeleyi hiç bırakmamıştı.
Gelgelelim, Midway’de planlanan uçuşların %40’ı, O’Hare’de ise yarıdan fazlası iptal edilmişti.
United Airlines ve American Airlines’ın iç hat uçuşları için önemli hub noktalarından bir tanesi konumundaki O’Hare’deki bu iptaller, söz konusu havayollarının ülkenin diğer kesimlerindeki yüzlerce uçuşunu da olumsuz yönde etkilemişti.
Detroit Havalimanı, ekiplerin tüm çabalarına karşın, 29 Ocak (2019) akşamından itibaren tam 14 saat uçak trafiğine kapanmıştı.
Donmaya karşı pistlerin üzerine dökülen sıvının, aralıksız devam eden kar yağışı sebebiyle etkisini kaybetmesi de bunda önemli rol oynamıştı.
ABD’nin nispeten daha güneyinden kalan ve yolcu sayısı bakımından dünyanın en büyük havalimanı niteliğindeki Atlanta Hartsfield-Jackson Havalimanı da soğuk hava dalgasından nasibini almıştı.
Pist ve taxi yollarını buzlanmaya karşı korumak için 80.000 galonluk kimyasal sıvı ve 50 ton buz kırıcı kapsül stoğu yapılmasına karşın, yüzlerce uçuşun iptal edilmesinin önüne geçilememişti.
Öte yandan, ülkenin kuzeyindeki bir diğer meydanında, Mitchell Havalimanı’nda yoğun kar yağışı ve soğuğa rağmen operasyon kesilmeden devam etmişti.
Neticede görünen o ki, özellikle son yıllarda iklim normallerinde yaşanan keskin değişim, gelecek dönemde de devam edecek.
Dünyanın kutuplara yakın bölgeleri, kış aylarında sıra dışı soğuk hava sistemleriyle karşı karşıya kalacak.
Yaz aylarında da sıcaklar, modern zamanlarda görülmemiş seviyelere ulaşacak.
Kimi yerlerde sular yükselecek, havalimanlarını sel basacak.
Ve havacılık sektörü, bu anomaliye karşı kendisini dönüştürerek hazır hale gelmek zorunda kalacak.