Dünyaca ünlü girişimci Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX firması tarafından geliştirilen Dragon adlı uzay aracının denemelerinde sona gelindi.
Dün (19 Ocak) başarıyla gerçekleştirilen denemede, uçuş sırasında meydana gelebilecek acil bir durumda, Dragon ile onu taşıyan roketin ayrılması test edildi.
Yedi adet koltuk kapasitesi bulunan Dragon’un mürettebatlı ilk uçuş denemesinin, önümüzdeki Nisan ayında yapılması planlanıyor.
Dört metre çapa ve sekiz metre yüksekliğe sahip Dragon’un taşıma kapasitesi ise altı ton.
NASA ile yapılan anlaşma çerçevesinde SpaceX, Dragon uzay aracıyla, Uluslararası Uzay İstasyonu’na ekipman ve astronot taşınmasında kullanılacak.
SpaceX, Havayolu Seyahatinde Devrim Yapabilir
Bir çok bakımdan ilklere imza atan SpaceX’in sıradan insanlar için hayatı en farklı kılabilecek projesi ise dünya üzerinde de kullanılabilme ihtimali olan Starship.
Zira Elon Musk, 2017 yılının Eylül ayında Avustralya’nın Adelaide kentinde düzenlenen 68. Uluslararası Uzay Kongresi’nde yaptığı sunumda, aslında uzay yolculuğu için tasarladıkları roket sisteminin, dünya üzerindeki iki nokta arasında da kullanılabileceğini açıklamıştı.
Projenin hayata geçirilmesi halinde, saatteki hızı 27.000 km’yi bulabilen Starship sayesinde, dünya üzerindeki herhangi iki nokta arasındaki seyahat süresi bir saatin altına inebilir.
Yani New York’tan rokete binen yolcular, sadece 39 dakika sonra Çin’in Şanghay kentine ulaşabilir.
Örnekleri çoğaltmak gerekirse; Hong Kong – Singapur 22 dakika, Los Angeles – Toronto 24 dakika, Bangkok – Dubai 27 dakika, Londra – Dubai 29 dakika, Londra – New York 29 dakika ve Paris – New York 30 dakika içerisinde birbirlerine havadan bağlanabilir.
Görüldüğü üzere bir çok önemli kent arasındaki seyahat, yarım saatin altında bir süre içerisinde gerçekleşiyor.
Dokuz metre çapa, 50 metre yüksekliğe ve 100 tondan fazla kargo taşıma kapasitesine sahip olacak Starship, “Super Heavy” adı verilen roket tarafından taşınacak.
Elon Musk’ın bu yeni projesi bir çok açıdan devrim niteliğini taşıyor.
Sivil hava ulaştırması açısından ilk anda akla üç temel nokta geliyor:
- Havayolu şirketlerinin iş modelleri değişebilir.
- SpaceX roketinin fırlatılması için gerek duyulan platform, yolcuları klasik havalimanlarından uzaklaştırabilir.
- Halihazırda devam eden sesten hızlı yolcu uçağı projeleri olumsuz etkilenebilir.
Zira Elon Musk o tarihte Instagram hesabından yaptığı açıklamada, SpaceX roketindeki bilet fiyatının, mevcut yolcu uçaklarıyla yapılan Economy Class seyahatindeki tam ücrete denk olacağını duyurmuştu.
Günümüz itibarıyla fantastik gibi görünse de Elon Musk’ın şu ânâ kadar başarıyla tamamladığı projeler düşünüldüğünde, bu işi ciddiye almak gerektiğini düşünüyoruz.
Şu an devam eden projeleri değerlendirdiğimizde, 2020’li yılların ikinci yarısında, hem kent içi hava ulaşımında hem de kıtalararası seyahatte, çok büyük değişiklikler yaşanacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.