Son yirmi yılda havayolu ile seyahat eden yolcu sayısının gösteren bir grafiğe baktığınızda, üç noktadaki düşüş dikkatinizi çeker.
Bunlardan ikisini tahmin etmek nispeten kolaydır:
2001 yılındaki 11 Eylül saldırıları ve 2008/09 dönemindeki küresel mâlî kriz.
Yolcu sayısında 2003 yılında yaşanan sert düşüşü ise ilk anda tahmin etmek zordur.
Bu durumun sebebi, kısaca SARS adı verilen şiddetli akut solunum yolu sendromudur.
2002’nin Kasım ayından, 2003’ün Temmuz ayına kadar etkisini sürdüren salgın özellikle güney Çin bölgesinde görülmüştür.
37 farklı ülkede 8.000’den fazla vak’a tespit edilmiş; bunların 774 tanesi ölümle sonuçlanmıştır.
Bölgeye yapılan hem turizm hem iş amaçlı seyahatlerde büyük bir gerileme meydana gelmiş ve küresel havacılık pazarının tarihine geçmiştir.
Vuhan Virüsü, İkinci Bir SARS Vakası Olur mu?
2019 yılının Aralık ayında Çin’in Vuhan kentinde yeni bir salgın hastalık vak’ası tespit edildi.
Şu ânâ kadar 600’den fazla kişide teşhis edilen bu hastalık, 20’ye yakın kişinin hayatını kaybetmesine sebep oldu.
Kamuoyunda Vuhan Virüsü adıyla bilinen salgına karşı Çinli yetkililer son derece çabuk bir biçimde harekete geçti.
Virüsün çıkış noktası olduğu düşünülen Vuhan şehri karantinaya alınarak, giriş ve çıkışlara kapatıldı.
Şehir içerisindeki toplu taşıma hizmetleri de durduruldu.
Benzer tedbirler, Vuhan’a komşu iki kentte daha uygulandı.
İşin en tehlikeli yanı, 10 milyonu aşan nüfusuyla orta-doğu Çin bölgesinin en büyük şehri olan Vuhan aynı zamanda, ülke içerisinde bir aktarma noktası niteliğini taşıyor.
Havayolu bağlantısının yanı sıra, Çin’in farklı bölgelerini birbirine bağlayan bir çok otoyol ve demiryolu buradan geçiyor.
Kolayca tahmin edileceği üzere Vuhan ve çevresindeki bölgede çok sayıda sanayi bölgesi bulunuyor ve başta elektronik, otomobil ve demir-çelik olmak üzere farklı bir çok sektörde üretim yapılıyor.
Özellikle Fransa ile Vuhan arasındaki güçlü ekonomik işbirliği ve Renault ve Peugeot gibi otomobil markalarının bu bölgede üretim yapması dikkat çekiyor.
İstanbul Havalimanı ve Vuhan Virüsü
Özellikle bir aktarma noktası niteliğini taşıyan havalimanları, salgın hastalıkların yayılmasında önemli rol oynayabiliyor.
Vuhan kentinin durumu bu yüzden ülkemizi de yakından ilgilendiriyor.
Zira Çinli havayolu şirketi China Southern, geçen yılın Mayıs ayında Vuhan – İstanbul seferlerine başlamıştı.
Bunun yanı sıra THY ve China Southern’ın Türkiye ile Çin arasında çok sayıda seferi bulunuyor.
Dün THY’nin İstanbul – Bogota – Panama seferi ile aktarmalı olarak Panama’ya seyahat eden Çinli bir yolcu, Vuhan Virüsü şüphesiyle hastaneye kaldırılmış; THY uçağı Panama uçuşundan önce Bogota’da bir süre bekletilmişti.
THY tarafından yapılan açıklamada, ilgili yolcuda virüse rastlanmadığı belirtilmişti.
Öte yandan, İstanbul Havalimanı’nda görevli olan Hudutlar Sahiller Genel Müdürlüğü ekipleri, Çin’den yolcu taşıyan havayolu şirketlerini, muhtemel vak’alara karşı uyardı.
İlgili şirketlerle toplantı yapan İstanbul Havalimanı Hudutlar Sahiller Genel Müdürlüğü ekipleri, virüsün belirtilerini ve önlemlerini anlattı.
Neticede, Vuhan Virüsü’nün sebep olduğu salgının havayolu sektöründe ikinci bir SARS etkisine yol açıp açmayacağını önümüzdeki aylar gösterecek.
Bu işten en fazla etkilenen noktanın ise aylardır şehir içinde yaşanan protesto gösterileri sebebiyle zor bir dönemden geçen Hong Kong Havalimanı olacağı âşikâr.