Hyperloop adı verilen alternatif ulaşım sistemi, Avrupa sivil havacılık pazarını kökten bir biçimde değiştirmeye aday.
Hyperloop sistemi, vakumlanmış yani havası alınmış çelik bir tüp ve bunun içerisine yerleştirilmiş elektrikli motorlar tarafından hareket ettirilen bir vagondan oluşuyor.
İki metreden biraz daha fazla bir çapa sahip olan vagon, üzerinde bulunduğu manyetik kaldırma özellikli (Maglev) ray sistemi sayesinde yerle teması olmaksızın çalışıyor. (0,5 – 1,5 mm)
Böylece hyperloop vagonları hem hava hem de zemin sürtünmesinden bağımsız bir ortamda işleyebiliyor.
Sistem teorik olarak saatte 1.220 km hıza kadar çıkabiliyor.
Başarılı bir biçimde hayata geçirilebilirse, ulaşabildiği hız sayesinde diğer seyahat türlerinin ciddi bir alternatifi olma ihtimalini taşıyor.
Özellikle 400-500 km’ye kadar olan mesafelerde hyperloop, hem yolcu hem de yük taşımasında diğer tüm seyahat türlerinin önüne geçme potansiyeline sahip.
Kapalı bir tüp içerisinde hareket etmesi ayrıca, diğer seyahat şekillerinden farklı olarak Hyperloop’un hava şartlarından etkilenmeden faaliyet göstermesini sağlıyor.
Hyperloop Teknolojisi, Avrupa Sivil Havacılık Pazarını Kökten Değiştirebilir
Hollanda merkezli hyperloop firması Hardt, Amsterdam çıkışlı olarak hazırladığı bir fizibilite çalışması ile bu teknolojinin Avrupa içerisindeki ulaşımı nasıl bir değiştirme potansiyeli olduğunu ortaya koydu.
Buna göre, Amsterdam’dan yola çıkan bir yolcu, bir buçuk saatte Paris’te olabilecek.
Mevcut seyahat şekilleri ile bu süre en iyi ihtimalle üç buçuk saati buluyor.
Hardt firması halihazırda, test çalışmalarında kullanmak üzere Hollanda’nın Groningen kentinde üç kilometre uzunluğunda bir hyperloop tüneli inşa ediyor.
Avrupa’nın belli başlı büyük kentlerini birbirlerine bağlamayı başarabilirse, bu yeni teknoloji yaşlı kıtanın sivil havacılık sektöründe muazzam değişikliklere yol açabilir.
Amsterdam, Paris, Brüksel, Frankfurt, Berlin, Roma gibi şehirler arasında kurulacak bir ağ, kısa mesafedeki uçak seferlerini gereksiz hale getirebilir.
Lâkin işin maliyet boyutu, bu işin pek de kolay olmadığını ortaya koyuyor.
Zira sadece 1 km uzunluğundaki bir hyperloop hattının inşaat maliyetinin 10-15 milyon USD arasında olacağı belirtiliyor.
Özellikle içinden geçmekte olduğumuz coronavirus salgını krizini de hesaba kattığımızda, bu işin gerçeğe dönüşme ihtimalinin iyice zorlaştığını söyleyebiliriz.