Havayolu seyahatinin geleceğine ilişkin hususlar tartışılmaya devam ediyor.

IATA tarafından hazırlanan bir analizde, sektörün önümüzdeki beş yıllık muhtemel seyri ele alındı.

Çalışmanın ilk dikkat çeken bölümü, havayolu trafiği ile küresel ekonomi arasındaki ilişki.

Küresel ekonomi toparlansa bile havayolu trafiğinin onu çok geriden takip edeceği ve kriz öncesi dönemin seviyesine ancak 2023 yılında geleceği iddia ediliyor.

Çin havayolu iç hat pazarındaki duruma Havayolu 101’de daha önce değinmiştik.

Nisan ayından bu yana Çin’de değişen pek bir şey yok.

Coronavirus salgını tamamen kontrol altına alınmasına rağmen, Çin iç hatlarındaki uçuş sayısı, kriz öncesi dönemin yarısına bile ulaşabilmiş değil.

Burada asıl endişe verici olan nokta, Mart ayının ilk günlerindeki hızlı toparlanmanın ardından uçuş sayısının neredeyse iki aydır oldukça yatay bir biçimde seyretmesi.

Kriz sonrası toparlanmanın öncelikle iç hatlarda olacağı beklentisi devam ediyor.

Bu yüzden, ortalama hat uzunluklarında %8,5 oranında bir kısalma yaşanacak.

Normal dönemde 2.050 km civarında olan ortalama hat uzunluğunun 1.900 km’nin altına düşmesi bekleniyor.

İşe Revenue Passenger Kilometer yani Ücretli Yolcu Kilometre açısından baktığımızda iç hat – dış hat ayrımı daha belirgin bir biçimde görünüyor.

Neticede, IATA’nın önümüzdeki beş yıllık döneme ilişkin çalışmasında, biraz karamsar bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.

Zira havacılık sektöründeki toparlanmanın geniş uçlu bir “V” şeklinde gerçekleşeceği ve 2025 yılına gelindiğinde, kriz öncesinde tahmin edilen noktanın %10 oranında altında kalınacağı ön görülüyor.

Havacılık sektörü 2021 yılında ise kriz öncesi beklentilere göre %32 ilâ %41 oranında daha küçük olacak.