Tarihinin en büyük kriziyle boğuşan sivil havacılık sektörü, gözünü gelecek bir müjdeli habere çevirmiş durumda.
Halen dünyanın dört bir yanında devam eden onlarca aşı projesi bulunuyor.
Bu projelerdeki gelişmeleri en yakından takip edenlerin başında belki de havacılık şirketlerinin yöneticileri ve sahipleri geliyor.
Sektör önce, “aşı bulundu!” haberiyle umutlanıyor; sonra, aşının henüz deneme aşamasında olduğunun anlaşılmasıyla yeniden karamsarlığa bürünüyor.
Aşı, Havayollarını Kurtarır mı?
Şimdi gelin, Covid-19’a iyi gelecek bir aşının bulunduğunu varsayalım.
Böyle bir durumda, havayolu şirketleri veya daha genel olarak havacılık sektörü kurtulur mu?
Aniden düşülen ve altı aydır içinde debelenilen çukurdan çıkmak bu kadar kolay mı?
İşin aslı pek o kadar da kolay görünmüyor doğrusu.
Krizin havayolu şirketleri üzerinde, kısa vadede çözülmesi pek mümkün görünmeyen iki temel etkisi oldu:
- İş amaçlı yapılan seyahatlerin adeta bıçak keser gibi kesilmesi
- Krizi atlatmak için alınan borçlar
İş Amaçlı Seyahatler
Sadece iş amaçlı olanlar değil, tüm seyahatler kesildi dediğinizi duyar gibiyim.
Bu doğru ama havayollarının kârlılığı açısından asıl önemli olan, iş amaçlı yapılan seyahatler. Havayolları bu segmentteki yolcularından, turizm amaçlı seyahat eden yolcularına göre çok daha fazla kâr elde ediyor.
Ayrıca sık uçan, sadık yolcular da yine bu grupta.
Gelgelelim, uçuşların yeniden başladığı Haziran ayından günümüze kadar geçen süreye bakarsak, turizm amaçlı yolculukların belli bir oranda da olsa başladığını ama buna karşılık, iş amaçlı seyahat pazarında yaprak kımıldamadığını görüyoruz.
Daha da önemlisi, Covid-19 salgını sebebiyle özellikle evden çalışma, uzaktan erişim, sanal toplantı, video konferans gibi konseptlerin yaygınlaşıp kanıksanması.
Bu durum, iş amaçlı seyahat pazarındaki toparlanmanın çok daha yavaş olacağının bir işareti şeklinde değerlendiriliyor.
Ben öyle düşünmesem de, bazı karamsarlar bu segmentteki yolcu sayısının hiç bir zaman Covid-19 öncesi döneme dönemeyeceğini ileri sürüyor.
Son olarak, Endonezya ve Malezya gibi turizm gelirlerinin çok önemli olduğu ülkelerin, Eylül ayında bitecek olan yabancı turist yasağını yıl sonuna kadar uzattıklarını ve havayolları açısından işin o tarafının da pek keyifli olmadığını hatırlatalım.
Borç
Muhtemel bir Covid-19 aşısının havayolları açısından çare olamayacağı bir diğer unsur, alınan borçlar.
Salgın sebebiyle muazzam bir nakit akışı şoku yaşayan havayolları adeta can havliyle borca sarıldılar.
Kimi şirketler devletten, kimileri finans piyasasından borçlandı.
Diğer bazıları ise iptal edilen seferler sebebiyle yolculara yapmaları gereken bilet iadelerini yapmadılar.
Her ne şekilde olursa olsun neticede ortaya adeta bir borç dağı çıktı.
Ve bu borcun kısa ve hatta orta vadede eritilmesi pek mümkün görünmüyor.
Toparlamak gerekirse, bu günlerde dünyanın belki de bir numaralı gündem maddesi olan Covid-19 aşısı, sivil havacılık sektörünü, hasta yatağından hemen kaldıracak bir çare sunmuyor.