Sağlık Turizminde Yeni Trend: Covid-19 Aşısı

Dünyanın çeşitli ülkelerinden, muhtemel bir Covid-19 aşısına dair art arda açıklamalar geliyor.

Gelgelelim asıl tartışma da bundan sonra başlıyor.

Yeni geliştirilen aşılardan kaç doz üretilecek, aşının fiyatı ne kadar olacak, hangi ülkeye ne kadar gönderilecek, bu kadar çok sayıdaki aşı nasıl taşınacak gibi çok sayıda soru kamuoyunun gündemini meşgul ediyor.

Covid-19 aşısının küresel çapta dağıtımında ve sonrasında yerel bazdaki uygulanması sırasında yaşanacak olası dengesizliklerin, sağlık turizminde yeni bir sayfa açabileceği konuşuluyor:

Covid-19 aşısı olmak için seyahat etmek.

Özellikle gelir seviyesi yüksek kişilerin, kendi ülkelerinde aşı bulunamaması halinde, bu işi bir an önce halledebilmek için aşı tedarikinin nispeten kolay olduğu ülkelere gidebileceği söyleniyor.

Sürecin devletler tarafından gerektiği şekilde kontrol altında tutulamaması durumunda, Covid-19 aşısının bir karaborsaya dönüşebileceğinde korkuluyor.

Son haftalarda Covid-19 testlerinin bile nasıl çığırından çıktığını düşünürsek, aşı meselesinde de benzer bir kargaşanın yaşanması pek de sürpriz olmayacaktır.

Covid-19 aşısı yarışında şimdilik ilk sırada görünen Pfizer/BioNTech firmasının ürünü için Avrupa Birliği (300 milyon doz), Japonya (120 milyon doz), ABD (100 milyon doz), İngiltere (10 milyon doz), Kanada (10 milyon doz), Avustralya (10 milyon doz) ve Şili (10 milyon doz) gibi ülkeler yüz milyonlarca doz aşı siparişi vermiş durumda.

Ancak yukarıda da belirttiğim gibi, bu kadar çok miktarda aşının dünya genelinde dengeli bir biçimde dağıtılması mümkün görünmüyor.

Dolayısıyla özellikle 2021’in ilk aylarında, aşıya ulaşım noktasında kimlere öncelik tanınacağı ve aşının ücretli mi ücretsiz mi olacağı büyük tartışmalara gebe gibi duruyor.


Posted

in