Türk Hava Yolları (THY), halihazırda bir “genel müdür yardımcılığı” statüsünde olan kargo birimini şirketleştirme kararı verdi.
THY’den dün (27 Kasım 2020) Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan bir açıklamada şöyle denildi:
“Yönetim Kurulumuz’ca kargo operasyonlarına olan odağın artması, yeni ürün geliştirme ve dikey entegrasyon gibi odaklanmış stratejiler geliştirilmesi konusunda hızlı adım atılmasını sağlamakla beraber Turkish Cargo’nun benzersiz rekabet avantajından en üst düzeyde yararlanarak sektörün en önemli oyuncuları arasındaki yerimizin sağlamlaştırılması ve gelecekte potansiyel stratejik yurtdışı ortaklıklar için de ayrı bir platform oluşturulması amacıyla %100 Türk Hava Yolları iştiraki olan bir hava kargo şirketinin kurulmasına karar verilmiştir.”
Şirketin ne zaman kurulacağına dair ise bir bilgi verilmedi.
Neticede bu kararla birlikte, THY bünyesinde yıllardır konuşulan bir konu gerçeğe dönüşmüş oldu.
Hesaplar Değişecek
THY’nin kargo biriminin ayrı bir şirket haline dönüştürülmesi sonrasında malî tablolarda ilginç değişiklikler olması kaçınılmaz görünüyor.
Zira şu âna kadar kargo operasyonunun gelir/gider ve kâr/zarar hesaplamaları, ana şirket bünyesinde yapılıyor ve malî tablolara o şekilde yansıyordu.
Ama kargonun ayrı bir şirket olmasından sonra bu durum kökten bir biçimde değişecek.
Daha açık bir örnek vermek gerekirse;
normal şartlarda kargonun yaklaşık yarısı kargo uçaklarıyla, diğer yarısı ise yolcu uçaklarının altında (belly cargo) taşınıyor. Yani THY Kargo şirketi aslında bu bakımdan, ana şirketin bir müşterisi konumunda bulunuyor.
Kargo gelirleri de yolcu ve kargo uçakları arasında hemen hemen dengeli bir seyir takip ediyor.
Bu yüzden yeni dönemde THY’nin yolcu uçaklarıyla taşıyacağı kargonun fiyatlandırmasının nasıl yapılacağı kârlılık açısından büyük önem taşıyor.
Bunun yanı sıra, şimdiye kadar THY’nin bir gelir kalemi niteliğindeki kargo operasyonu ayrılacağından, bu açıdan ana şirketin gelirlerinde bir düşüş yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Sonuçta toplam gelir ve kâr değişmemekle birlikte, hangi şirketin ticarî açıdan ne kadar başarılı olduğu, kâğıt üzerinde verilecek bir takım kararlara bağlı kalacak gibi görünüyor.
THY’nin İştirak Şirketleri
THY son 15 yılda çok sayıda yeni şirket kurarak adeta bir holding görünümüne büründü.
THY’nin 30 Eylül 2020 itibarıyla beş adet bağlı ortaklığı ve 12 adet iş ortaklığı bulunuyor.
Kargo şirketiyle birlikte bağlı ortaklık sayısı altıya çıkacak.
Önümüzdeki aylarda kargo şirketine dışardan yeni bir yatırımcı ortak katılıp katılmayacağı ise şimdilik belli değil.
Ancak KAP açıklamasındaki “potansiyel stratejik yurtdışı ortaklıklar” ifadesi, bunun ihtimal dahilinde olduğu anlamına geliyor.
Son dönemde Türkiye’de çok sayıda yatırıma imza atan Katar devleti veya iki sene kadar önce THY’nin hem ikram hem de kargo operasyonlarıyla çok yakından ilgilenmiş olan Singapurlu SATS şirketi, olası bir yabancı ortaklıkta akla gelen ilk taraflar.
Ayrıca 2015 yılından bu yana sessiz sedasız bir biçimde çok sayıda Türk şirketini veya işletmesini satın alan Çin‘i de hesaba katmamız gerekiyor.