SpaceX firması tarafından geliştirilen Starship adlı roket, ilk yüksek irtifa deneme uçuşunu gerçekleştirdi.
Toplamda 6 dakika 42 saniye süren deneme uçuşu, SpaceX’in ABD’nin Texas eyaletindeki fırlatma merkezinde yapıldı.
Deniz seviyesinden 12,5 km yüksekliğe kadar çıkılan deneme sırasında fırlatma, yükselme ve manevra aşamaları başarıyla tamamlandı.
Ancak iniş sırasında yakıt tankında meydana gelen düşük basınç sebebiyle Starship gerektiği kadar yavaşlayamadı ve yere çakılarak infilak etti.
Starship normalde Mars’a yapılacak seyahatlerde kullanılacak.
Bununla birlikte, SpaceX’in kurucusu ve sahibi Elon Musk, 2017 yılının sonlarında Avustralya’nın Adelaide kentinde düzenlenen 68. Uluslararası Uzay Kongresi’nde yaptığı sunumda, Starship roketlerinin dünya üzerindeki seyahatlerde de kullanılabileceğini belirtmişti.
Musk’ın söylediği projenin hayata geçirilmesi halinde, saatteki hızı 27.000 km’yi bulabilen SpaceX sayesinde, dünya üzerindeki herhangi iki nokta arasındaki seyahat süresi bir saatin altına inebilir.
Yani New York’tan rokete binen yolcular, sadece 39 dakika sonra Çin’in Şanghay kentine ulaşabilir.
Örnekleri çoğaltmak gerekirse; Hong Kong – Singapur 22 dakika, Los Angeles – Toronto 24 dakika, Bangkok – Dubai 27 dakika, Londra – Dubai 29 dakika, Londra – New York 29 dakika, Paris – New York 30 dakika içerisinde birbirlerine havadan bağlanabilir.
Görüldüğü üzere bir çok önemli kent arasındaki seyahat, yarım saatin altında bir süre içerisinde gerçekleşiyor.
Elon Musk’ın bu yeni fikri bir çok açıdan devrim niteliğini taşıyor.
İlk anda akla üç temel nokta geliyor:
1- Havayolu şirketlerinin iş modelleri değişebilir.
2- SpaceX roketinin fırlatılması için gerek duyulan platform, pahalı olması muhtemel bu havayolu seyahatini tercih edecek üst gelir seviyesindeki yolcuları klasik havalimanlarından uzaklaştırabilir.
3- Halihazırda devam eden sesten hızlı yolcu uçağı projeleri olumsuz etkilenebilir.
Kim bilir, belki de bundan 10 sene sonra, İstanbul’dan rokete binip, yarım saat sonra New York’ta inebileceğiz…