Yıl 2018.
Henüz koronavirüsün ‘k’ harfinin yarısı Çin’de bir yarasada. Kriz-mriz yok. Uçaklar tıka basa uçuyor.
Ama…
Türk Hava Yolları’nın ikram şirketi ile Do & Co’nun anlaşmaları bitmiş. Görüşmeler tıkanmış. Uzatmalar oynanıyor.
THY çözümü yeni bir ortaklıkta arıyor. Hatta Singapurlu ikram devi SATS ile masaya oturmuş.
Do & Co’nun patronu Attila Doğudan çıkış yolu arıyor. Sonra araya sihirli bir el giriyor. THY ve Do & Co tekrar anlaşıyor. 23 Ekim 2018’de anlaşma ilan ediliyor.
Boğazdaki otel THY’ye geçiyor, hisse değişimi yapılıyor. En büyük konu ise İstanbul Havalimanı’na yapılacak mutfak kompleksi.
Çünkü Do & Co “Bu çok ciddi bir yatırım” diyerek mutfak yatırımına girmemiş, THY’den uzun süreli anlaşmalar talep etmişti.
Kurulamayan Mutfak
İlk etapta THY 29 Ekim 2018’de İstanbul Havalimanı’ndan resmi olarak deneme seferlerine başlıyor. Geçici bir ‘ikram aktarım’ merkezi kuruluyor. Ama asıl ikram, Atatürk Havalimanı’nda pişiyor, dünyanın yolunu geçip İstanbul Havalimanı’na ulaşıyor.
Aradan iki yılı aşkın bir süre geçiyor, ortada bir mutfak yok. Bu yatırım için yaklaşık 200 milyon dolarlık bir yatırım planlanmıştı. Bu yatırımın yapılması karşılığında yeni anlaşma 15 yıl olmuştu.
Do & Co’nun patronu Attila Doğudan THY’ye “İç hatlarda ikram kesik, Business’ta 8 saat sonrasında zayıf bir ikram var bu yatırıma gerek yok” demiş olabilir mi? Bilmiyorum.
Yıllardır Değişmeyen Mönüler
Do & Co, koronavirüs krizine kadar artık yolcuları tatminden uzak mönülerini tekrarlayıp duruyor. Salgın başlayınca da ikram durduruluyor. THY para ödemeyi kesiyor.
Ancak yavaş yavaş havayolları uçuşlarını başlatırken durum Business’ta isyan noktasına geliyor. Gıdım gıdım ikram veren Lufthansa’dan Air France’a tüm büyükler yağdırmaya başlıyor.
THY ise duruyor. Yolcunun havalimanından da yemek alma şansı yok. Keza çoğu restoran kapalı. 12 saatlik uçuşta insanlar ne yapacak?
Üstüne de servis şeflerinden sonra uçan şef uygulamasına son veriliyor. THY’nin bir dönem yıldızını parlattığı ikramda işler sarpa sarıyor.
Diyebilirsiniz ki Do & Co uygulayıcı. THY ne derse, neyin parasını verirse onu yapar.
İşin Detroit Ayağı
Ama kazın ayağı öyle değil. Şirketin ilk kelimesi ‘Turkish’, ikinci kelimede de ‘Do & Co’ yazıyor. Bu konuda demek ki çözülmemiş kriz var. Çünkü patinaj yapıldıkça sorun büyüyor.
Niye böyle davranıyor diye düşünürken ABD’den bir haber geliyor. Avusturyalı Do & Co Delta Havayolları’nın ikram ihalesini almış.
Lansman böyle ama doğrusu Delta’nın üçüncü büyük merkezi Detroit’teki mutfak operasyonunu 10 yıllığına Mart ayından itibaren devralacak.
Bu koronavirüs krizi elbet bir gün bitecek. Yolcu sayıları artacak. Uçuşlar yapılacak. Bu gelişmeler yaşanırken THY ve Do & Co’nun ikramı tekrar ele almaları gerekiyor. Çünkü müşteri elden kaçıyor.
Yarın İsrail yolcuları Emirates’e, Etihad’a kayacak. Ortadoğu’da Katar, Avrupa’da diğer büyük şirketler bu pazardan yolcuları çekiyor. THY’nin yıllarca tırnaklarını kazıyarak oluşturduğu pazar yavaş yavaş elden gidiyor.
Bana inanmıyorlarsa, YouTube’u açsınlar, yabancı v-loggerların videolarını seyretsinler. Eskiden gurur duymak için seyrettiğim bu videolarda THY ikramı hakkında söylenenler hiç iyi değil.
15 Ocak’ta Genel Kurul
Delta anlaşması ile Do & Co hisseleri bizim borsada tavan yaptı. 4 Kasım’da 307 TL olan hisse, yılbaşında 630 TL’ye fırladı.
Do & Co hisselerinin ana işlem gördüğü yer Viyana. 15 Ocak’ta Viyana’da olağanüstü genel kurulu var.
Bakalım ne karar çıkacak?