Rusya’nın geçen Şubat ayında Ukrayna’yı işgal girişimiyle başlayan uluslararası kriz, Avrupa hava sahasını etkilemeye devam ediyor.
Bir çok ülkenin Rusya’yla karşılıklı olarak hava sahalarını kapatmaları sonrasında Asya ile Avrupa arasındaki rotalar ciddi bir biçimde değişmişti.
Özellikle normalde Sibirya üzerinden geçen rotaların yeniden çizilmesiyle, uçuşlarda önemli ölçüde uzamalar yaşanmıştı.
Bunun yanı sıra, Rusya krizinin Avrupa’nın kendi içindeki ve üzerinden geçen uçuşlara da etkisi oldu.
Krizden önce Ukrayna hava sahasından geçen doğu – batı eksenindeki rotalar güneye kaydırıldı.
Eurocontrol tarafından hazırlanan ve 14 Şubat – 14 Mart arasındaki dönemi kapsayan haritada ülke bazındaki değişim açık bir biçimde görülüyor.
Hava sahaları tamamen kapatılan Ukrayna ve Moldova’yı saymazsak Litvanya, Letonya ve Polonya, kriz sebebiyle en fazla uçuş kaybeden ülkeler.
Bu durumun en önemli sebebi, Avrupa ile Rusya arasında uçuşların durdurulmuş olması.
Polonya – Ukrayna hattının güneyinde kalan ülkelerde ise yukarıda belirttiğim rota değişiklikleri sonrası trafiğin arttığı gözlemleniyor.
Batı yönündeki Orta Doğu merkezli uçuşların tamamı güneye kaydırılmış durumda.
Türkiye’den geçen uçuş sayısı %10 oranında artarken, Balkanlar ve Orta Avrupa’da bu oran %20 civarına kadar çıkmış.
Haritada dikkat çeken diğer bir husus, Gürcistan ve Ermenistan’daki değişim.
Uçuş sayısı neredeyse ikiye katlanan bu ülkeler en fazla trafiği Rusya’ya güneyden yapılan uçuşlardan kapıyor.
Seyrüsefer Hizmetlerinden Elde Edilen Gelir
Kriz başlar başlamaz, rota değişiklikleri sebebiyle Türkiye’nin bu işten çok para kazanacağı gibi garip yorumlar yapılmıştı.
Bunun sebebi, DHMİ’nin önemli gelir kaynaklarından bir tanesi olan seyrüsefer hizmetlerinden (Yol Kontrol Hizmetleri) tahsil edilen ücretlerin artacağının düşünülmesiydi.
Fakat bana bu yönde gelen sorulara, “Rusya ve Ukrayna turizm pazarlarındaki muhtemel kaybımız o kadar büyük ki üst geçişlerden elde edilecek ilave gelir devede kulak bile olmaz.” şeklinde cevap vermiştim.
Zira yine DHMİ’nin faaliyet raporlarına baktığımızda, 2019 yılındaki yol kontrol hizmetleri gelirlerinin yaklaşık 400 milyon Euro olduğunu görüyoruz.
Zaten bunun yarısının ve hatta biraz daha fazlasının yurt içi uçuşlardan elde edildiğini hesaba katarsak, geriye 200 milyon Euro’dan az bir meblağ kalıyor.
Ukrayna’dan güneye kaydırılan rotaların Türkiye’ye getirdiği ilave üst geçiş sayısını düşünürsek, seyrüsefer hizmetlerinden elde edilecek ilave gelirin yıllık bazda üç – beş milyon Euro’yu geçeceğini sanmıyorum.
Ya Rusya ve Ukrayna pazarlarından uğradığımız turizm geliri kaybı?
Yol Kontrol Hizmetleri: Türkiye hava sahasını kullanarak Türkiye üzerinden transit geçen, yurt dışından bir Türk havalimanına gelen veya bir Türk havalimanından yurt dışına giden ve bir Türk havalimanından diğer bir Türk havalimanına giden hava araçlarına verilen “navigation” ve “overflight” hizmetleridir