İstanbul’a yeni yapılan havalimanının işletmecisi İGA için müşteri arayışları devam ediyor.
Muhtemel müşteri listesine son günlerde bir de Abu Dabi Havalimanı dahil oldu.
Daha açıldığı ilk günden itibaren benzer haberlere konu olan İGA’nın bu durumu gerçekten son derece ilgi çekici.
Zira sürekli bir biçimde bir “başarı hikâyesi” olarak sunulan bir havalimanının ısrarla satılmaya çalışılması biraz garip.
Bu noktada, yeni havalimanının işletme kapsamının, ülkemizdeki diğer büyük havalimanlarından daha geniş olduğunu hemen ekleyeyim.
Yeni havalimanının hem terminal binası hem de PAT sahası olarak tâbir edilen pist, apron ve taksi yollarının sorumluluğu işletmeciye ait.
Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Antalya gibi diğer havalimanlarımızdaki özel sektör işletmecileri, sadece terminal binasından sorumlu.
İGA’nın Müşteri Listesi
Yazımın girişinde de belirttiğim gibi, daha ilk günden itibaren İGA’nın satışına yönelik girişimler olduğu sektörde duyulmuştu.
Olağan müşteri niteliğindeki TAV, gündeme gelen ilk alıcıydı.
Ama sonraki dönemde bu konuda herhangi bir gelişme yaşanmadı.
Gün geldi, yeni havalimanı çalışmaya başladı.
2019 yılının Mayıs ayında, daha uçuşlar başlayalı bir iki ay olmuşken, İGA hissedarlarından bazılarının, paylarını satmak için harekete geçtikleri iddia edildi.
Habere göre, bu konuda aracılık etmesi amacıyla dünyanın en büyük finansal danışmanlık şirketlerinden Lazard ile anlaşılmıştı.
Fransa’dan Vinci, yine Fransa’dan Aeroport de Paris ve onun Türk iştiraki TAV ve İspanya’dan Ferrovial şirketlerinin, İGA ile görüşmelerde bulunuyordu.
Aynı yılın Eylül ayına gelindiğinde ise söz konusu satış sürecinin durdurulduğu haberi geldi.
Konu tam küllenmeye başlamışken, 2020’nin hemen başında, henüz Covid-19 krizi patlamadan kısa bir süre önce İGA’nın, 6 milyar USD’yi aşan borçlarını yeniden yapılandırma amacıyla Çinli ve Orta Doğulu kreditörlerle görüşmeler yaptığı ortaya çıktı.
İGA, kredi borçlarının refinansmanı konusunda Pekin merkezli ICBC bankasının kapısını çalmıştı.
Bu noktada akla, İGA ile Çin’in başkenti Pekin’deki havalimanlarını işleten firma arasındaki sıcak ilişkiler gelmişti.
2019 yılının Kasım ayında İGA, Pekin Havalimanı İşletmesi ile bir anlaşma imzalayarak, “Kardeş Havalimanı” programına üye olmuştu.
Çin’in özellikle o dönemde Türkiye’ye gösterdiği özel ilgi sebebiyle, İGA’nın, Pekin Havalimanı İşletmesi‘ne satılabileceği öne sürüldü. Ama bu iş de sonuçsuz kaldı.
Ve nihayet, İGA’nın muhtemel müşterileri arasına Abu Dabi Havalimanı İşletmesi de katıldı.
Türkiye ile BAE arasında son aylarda hızla iyileşen diplomatik ilişkilerin, İGA’nın satış sürecini olumlu etkilemesi sürpriz sayılmamalı.
İGA’daki Ortak Sayısı İkiye Düştü
Bilindiği üzere İGA; Cengiz İnşaat, Limak Holding, Mapa İnşaat, Kalyon İnşaat ve Kolin İnşaat’ın bir ortak girişimi olarak yüzde 20’şerlik hisse ile kurulmuştu.
Kolin, daha havalimanı tam olarak faaliyete geçmeden, 2019 yılı başında hisselerini konsorsiyumdaki diğer ortaklardan Cengiz ve Kalyon’a satmıştı.
Geçtiğimiz Mart ayında bir değişiklik daha yaşanmış, Limak ve Mapa, hisselerini geri kalan iki ortağa devretmişti.
Neticede İGA, %55’i Kalyon ve %45’i Cengiz’e ait olmak üzere iki ortaklı bir hale gelmişti.
Havalimanları, tüm ülkeler için son derece stratejik yatırımlar.
Durum böyleyken, Türkiye’nin en büyük havalimanının Arap, Çinli, Fransız veya İspanyol bir şirkete satılması acaba ne kadar doğru?