Yıllar evvel dinlediğim bir havacılık uzmanı şöyle diyordu:
“Herkes hub olmak istiyor. Kimse hub’ın kollarının ucundaki nokta olmak istemiyor.”
Gerçekten de böyle.
Sivil havacılık konusunda büyük bir yatırım söz konusuysa, akla hemen bir havalimanını merkez olarak konumlandırmak geliyor.
Tabii bunun için, havalimanı altyapısına sahip olmak yeterli değil.
Elinizde bir de oluşturacağınız bu hub üzerinden aktarmalı yolcu taşıyabilecek bir havayolu şirketi bulunması gerekiyor.
Suudi Arabistan, Havacılığın Yeni Merkezi Olmak İstiyor
Geçen hafta Suudi Arabistan’da düzenlenen “çıktı:
“ adlı etkinlikte, ortaya yeni bir hub adayı dahaSuudi Arabistan ve onun başkenti Riyad’da inşa edilecek yeni devasa bir havalimanı.
Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın “Vision 2030” programı çerçevesinde hazırlanan planın hedefi son derece iddialı.
Bu on yılın sonuna gelindiğinde, ülkedeki havalimanlarının yıllık yolcu kapasitesini üçe katlayarak 330 milyona ulaşmak ve yıllık taşınan kargo miktarını beş milyon tona çıkarmak. (Günümüzdeki kapasite 100 milyon yolcu/yıl)
Uçulan havalimanı sayısını da 250’ye yükseltmek. (Günümüzde 100 civarında)
2019’da 3 milyon mertebesinde olan aktarmalı yolcu sayısının, on katına yani 30 milyona çıkarılması da bu iddialı hedeflerin bir diğeri.
Suudi Arabistan Varlık Fonu’nun üstleneceği ve 100 milyar USD tutarında bir yatırımın söz konusu olduğu projede, dev havalimanının yanı sıra bir de burasını kendisine bir hub yapacak yeni bir havayolu şirketi kurma niyeti bulunuyor.
Tabii bu kadar kısa bir sürede bu kadar iddialı sayılara ulaşmak hiç de kolay değil.
Özellikle Riyad’ın Orta Doğu’daki diğer rakiplerini düşündükçe.
Emirates (Dubai Havalimanı) ve Qatar Airways (Doha Havalimanı), Salman’ın hayallerinin önündeki en önemli rakipler.
Hatta bunlara Türk Hava Yolları’nı da (İstanbul) dahil etmek mümkün.
Benzer bir niyetle yola çıkan Abu Dabi Prensliğinin, geçtiğimiz 10 – 12 yıl içinde Etihad Airways ve Abu Dabi Havalimanı’na akıttığı parayı ve sonunda yaşadığı hayal kırıklığını da unutmamak gerekiyor.
Bakalım Muhammed bin Salman, ülkesini dönüştürme planının bu çok önemli ayağında ne kadar başarılı olabilecek?