Subject to Load ya da havacılıkta kullanılan haliyle “sublo” ne demek; biliyor musunuz?
Her ne kadar uçakların maksimum kalkış/iniş ağırlıkları teorik olarak belirlense de gerçek operasyon şartları altında bu veriler değişebilmektedir.
Pist uzunluğu, hava sıcaklığı, havalimanının deniz seviyesinden yüksekliği ve çevresindeki manialar, kargonun uçak içindeki yerleşimi gibi hususlar, uçağın maksimum kalkış/iniş ağırlıklarını etkileyebilir.
Uçuş sırasında akaryakıt sarf edileceği ve uçağın toplam ağırlığı azalacağı için, sublo kavramı genellikle kalkış ağırlığı için söz konusudur.
Bununla birlikte, gidilecek havalimanı deniz seviyesinden çok yüksekte bulunuyorsa, iniş ağırlığının hesaplanması da kritik olacaktır.
Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da, deniz seviyesinden 2.334 metre yükseklikte yer alan Bole Havalimanı, aklıma ilk anda gelen yerlerden bir tanesi.
İşte yukarıda belirttiğim şartlara göre, bir uçağın maksimum kalkış ve iniş ağırlığı hesaplanıyor.
Kimi durumlarda uçağın kapasitesinden daha az yolcu ve/veya kargo alması söz konusu oluyor.
Mesela, 300 kişilik bir uçağa en fazla 290 yolcu alınıyor. Veya uçak tamamen doldurulsa bile, kargonun ve/veya yolcu bavullarının bir kısmının daha sonra gönderilmek üzere yerde kalmasına karar veriliyor.
Ticarî açıdan hiç de arzu edilmeyen bu haller, “uçakta sublo var” ya da “uçak sublolu” şeklinde ifade ediliyor.
Münferit durumların yanı sıra, sublolu operasyon bazen süreklilik arz edebiliyor.
Önceden bilindiği için, uçaktaki koltukların bir kısmı satışa kapatılarak, uçuşlar düşük kapasiteyle icra ediliyor.