Lufthansa Group, Nisan – Haziran 2023 döneminde rekor kâr elde etti.
Grubun üç aylık cirosu 9,4 milyar Euro; vergi ve faiz öncesi kârı (VFÖK, EBIT) 1,1 milyar Euro ve net kârı ise 881 milyon Euro’yu buldu.
Grup bünyesindeki şirketlerden SWISS, Austrian Airlines, Brussels Airlines, Eurowings ve Lufthansa Technik en yüksek ikinci çeyrek kârlarına ulaştı.
2023 yılı VFÖK miktarı hedefi 2,6 milyar Euro şeklinde güncellenirken, net borç miktarı (5,9 milyar Euro) Covid-19 krizi öncesi seviyenin altına indi.
Yılın ilk altı aylık bölümündeki toplam ciro 16,4 milyar Euro (2022’nin aynı döneminde 13 milyar Euro), kârlılık oranı (VFÖK açısından) yüzde 11,6 oldu.
Lufthansa, Küçülerek Rekor Kâr Elde Etti
İşin ilginç yanı, Lufthansa Group bu rekor kârlılığa, küçülerek ulaştı.
Nisan – Haziran döneminde grup şirketlerinin taşıdığı yolcu sayısı 33,3 milyon oldu. Bu sayı, 2019’un aynı dönemine kıyasla yüzde 16 oranında düşüş anlamına geliyor.
Altı aylık kapasite de yine kriz öncesinin yüzde 21 oranında gerisinde kaldı.
Lufthansa Group, maliyetlerdeki artışa rağmen, yüksek doluluk oranı ve premium sınıflara (Business ve First) olan güçlü talep sayesinde adeta rekora uçtu.
Bununla birlikte, özellikle premium sınıflara olan talebin daha ziyade tatil amaçlı seyahatlerden oluştuğu ve iş amaçlı seyahatlerin hâlâ kriz öncesinin yüzde 40 gerisinde olduğu kaydedildi.
Öte yandan, yılın üçüncü çeyreğinde de benzer kârlılığın devam etmesi beklenirken, arz edilen kapasite kriz öncesine nispeten yüzde 88 seviyesinde kalacak.
Bu sonuçlarda, Lufthansa’nın kısa mesafeli uçuşlara olan yaklaşım değişikliğinin rol oynadığını düşünüyorum. Grup bünyesindeki havayolları arasında (ITA Airways henüz sonuçlara dahil edilmedi), anlamlı bir iç hat pazarına sahip olan tek havayolu, Lufthansa.
Lufthansa’nın, Covid-19 kriziyle birlikte Almanya iç hatlarındaki yolcularını nasıl demiryolu ile seyahate teşvik ettiğine yakından şahit olduk.
Bu eğilim önümüzdeki dönemde de devam edecek.
Lufthansa ile Deutsche Bahn arasındaki yakın işbirliği, söz konusu eğilimi desteklerken bir taşla iki kuş vurulmasını sağlıyor.
Hem çevreci bir yaklaşım sergileniyor hem de Lufthansa genelde zarar ettiği iç hat pazarından mümkün mertebe uzak durmuş oluyor.
Zaten şirketin CEO’su Carsten Spohr sonuçlar hakkında yaptığı basın toplantısında, Almanya iç hatlarındaki iş amaçlı havayolu seyahatlerinin daimi olarak kriz öncesinin altında kalacağını söylemişti.
Gelgelelim şirketin Asya – Pasifik ve Amerika hatlarındaki yolcu sayısı, kriz öncesi noktanın hâlâ çok gerisinde. Bu pazarlardaki muhtemel bir toparlanmayla birlikte, Lufthansa’nın kârı çok daha yüksek bir seviyeye çıkabilir.