Sınır kapılarında duty-free yani vergisi satış yapılmasının ardında şu mantık yatar:
Bir yolcu, satın alacağı ürünü başka bir ülkede kullanacağından, vergiden muaf tutulur.
Hatta bu çerçevede, gıda ürünleri kendi içinde ikiye ayrılır.
Mesela bir havalimanında bir şeyler yiyip içecekseniz bunlar vergiye tâbidir. Fakat paketli bir ürün alırsanız (örnek: bir kutu lokum), bunu gideceğiniz diğer bir ülkede tüketeceğiniz var sayılarak, vergiden muaf tutulursunuz.
Temel mantık böyle olmasına rağmen, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı bazı ülkelerde bir de “varışta duty-free” (duty-free on arrival) uygulaması bulunuyor.
İşte bu ülkelerden Tayland, varışta duty-free uygulamasını kaldırmaya karar verdi.
Karar, Bangkok’taki Suvarnabhumi ve Don Mueang havalimanlarının yanı sıra Chiang Mai, Phuket, Hat Yai, U-Tapao, Samui ve Krabi’yi kapsıyor.
Söz konusu havalimanlarındaki duty-free alanlarını yöneten üç farklı işletmecinin kararı kabul ettiği belirtiliyor.
Yeni dönemin ne zaman başlayacağı ise henüz belli değil.
Kararın arkasında ise Tayland’ın iç pazarındaki turizm harcamalarını artırma hedefi yatıyor.
2023 yılında Tayland’daki varış duty-free alanlarının cirosunun 3 milyar Baht (83 milyon USD) olduğu belirtiliyor.
Dükkânların kapatılmasıyla birlikte, iç pazarda yabancı turist başına harcamanın 570 Baht (16 USD) artacağı iddia ediliyor.
Gelgelelim, Atatürk Havalimanı’ndan İGA dönemine, İstanbul’daki şahsî gözlemim, varıştaki duty-free alanlarından alışveriş yapanların çoğunluğunu yabancı turistlerin değil yerli vatandaşların oluşturduğu yönde.
Dolayısıyla Tayland’ın hamlesinin daha ziyade buna yönelik olduğunu düşünüyorum.
Bakalım geçen seneden bu yana konuşulan bu plan, bu kez hayata geçirilebilecek mi?