Geçen haziran ayının sonlarında, Tokyo Narita Havalimanı’nda, altı farklı havayolunun 57 uçuşunun bu yüzden olumsuz etkilendiği açıklandı.
Japon havalimanlarında hissedilen darboğazı bir nebze olsun aşabilmek için, ülkeye sefer yapan havayolu şirketlerinden bir yıllık akaryakıt tüketimi tahminleri talep edildi.
Bu tahminleri zaten düzenli bir biçimde sağlayan yerli havayollarının ise son gelişmelerden etkilenmediği belirtiliyor.
Tedarik zincirinde yaşanan sorunlar sebebiyle özellikle son bir kaç ayda iyice belirginleşen bu durum, Japonya’ya yapılan dış hat seferlerindeki büyüme eğilimini de engelliyor.
Havayolları yeni hat açmak ve ilave uçuş planlamakta zorlanıyor.
Aslında Japonya’daki jet yakıtı miktarının yeterli olduğu fakat bunu taşıyacak gemi ve kamyon ve ikmâl operasyonunu yapacak yetkin personel sayısında yaşanan eksikliğin, sorunun arkasında yatan temel sebep olduğuna dikkat çekiliyor.
Gerekli görülmesi durumunda başta Güney Kore olmak üzere Çin ve Singapur’dan ithalat yapılması gündemde.
Covid-19 krizini çok sıkı tedbirlerle geçiren Japonya, normal zamanda bir çok ülkeye vizesiz seyahat imkânı sunuyor.
Hem krizin ardından vizesiz seyahatlere yeniden izin verilmesi hem de Japon Yeni’nin son 38 yılın en düşük seviyelerine gerilemesi, ülkeyi yabancı turistler açısından son derece cazip hâle getirmiş durumda.
2023’te 25 milyon yabancı turisti ağırlayan Japonya, 2030’da 60 milyon turiste ulaşmayı hedefliyor.