ABD hükümeti, ülkedeki dört büyük havayolu şirketine bir mesaj göndererek, halihazırda uygulamakta oldukları sık uçan yolcu programlarının ayrıntılarını açıklamalarını talep etti.
Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg imzasıyla American, Delta, Southwest ve United CEO’larına gönderilen mektupla, söz konusu sadakat programlarının kuralları, aidatları ve diğer özellikleri hakkında bilgi istendi.
Buttigieg, havayolu şirketlerine puan değerlerinin nasıl belirlendiği, tüketicilerin ödemesi gereken ücretler ve havayolu şirketlerinden mil satın alan ve bunları insanları kredi kartlarıyla alışveriş yapmaya teşvik etmek için kullanan bankalarla yapılan anlaşmaların ayrıntıları gibi konularda 90 gün içinde rapor vermelerini emretti.
Bunun yanı sıra, havayolları, 31 Temmuz 2018’den bu yana yapılan program değişikliklerini ve bunların, mil puanlarının Amerikan Doları bazındaki değer değişimini de raporlamak zorunda.
Pete Buttigieg, havayollarının sadakat programlarının yolcular için genelde fayda sağladığını fakat şirketlerin kontrolünde olan bu programlarda zaman zaman tek taraflı biçimde yapılan kural değişiklikleri sebebiyle, yolcuların daha önceden topladıkları mil puanlarının değerinin değişebildiğine dikkat çekti.
Buttigieg ayrıca, yolculara söz verilen değerin sağlanması ve sadakat programlarının adil ve şeffaf olmasını istediklerini belirtti.
Buna karşılık havayollarından farklı açıklamalar geldi.
Delta, sık uçan yolcu programındaki üyelerin sadakatinin “kendileri için her şey demek olduğunu ve anlamlı bir ödül deneyimi sunmanın Delta’nın SkyMiles Programındaki en önemli öncelik olduğunu” söyledi.
Southwest ise yolcuların topladığı mil puanlarının hiç bir zaman son kullanma tarihi olmadığını belirterek, diğer havayollarına kıyasla, mil puanlarıyla en fazla rezervasyon yaptıranın kendileri olduğuna dikkat çekti.
Tüketicilerin, hem havayolu hem de diğer sektörlerdeki şirketlerin sadakat programlarına ilişkin şikayetleri özellikle Covid-19 sonrasında ciddi bir biçimde artmıştı.
Bu gelişme üzerine geçen yıl, Amerikan Tüketici Koruma Kurumu (Consumer Financial Protection Bureau), konuyla ilgili bir soruşturma başlatmıştı.