Amsterdam Schiphol Havalimanı’ndaki uçuş sayısı kısıtlaması konusundaki tartışma bitmek bilmiyor.
Hollanda hükümetinin aldığı son karara göre, Kasım 2025’ten itibaren Schiphol’ün yıllık toplam uçuş sayısı 478.000 ile sınırlanacak.
Böylece havalimanı çevresindeki gürültü miktarının yüzde 15 oranında azalacağı iddia ediliyor.
Hollandalı bayrak taşıyıcı KLM ise bu gelişmeye son derece tepkili.
KLM yaptığı açıklamada, “dünyayı keşfetmek, iş yapmak ve ailemizi ziyaret etmek istiyorsak havacılık hayatımızda her zaman bir rol oynayacaktır. Eğer Hollanda iyi bağlantılara sahip bir Schiphol’den yoksun kalırsa, devasa bir geri adım atmış oluruz. İşte bu nedenle bu kararın doğru bir zeminde alınması çok önemlidir.” diyerek hükümetin kararının “anlaşılmaz” olduğunu belirtti.
Sadece Hollanda değil son yıllarda Almanya ve Fransa hükümetlerinin sivil havacılık konusunda takındıkları tavırları anlamak gerçekten de mümkün değil.
Sanki, çevre kirliliği ve gürültü bahane edilerek, sivil havacılık sektörünün büyümesi frenlenmek isteniyor gibi. Covid-19 krizinin üstünden beş yıl geçmesine rağmen Avrupa’daki havayolu kapasitenin bulunduğu nokta dikkat çekici.
Avrupa içi seyahatlerde demiryoluna yönlendirme yapılırken, uzun mesafeli uçuşlardaysa başta THY, Emirates, Qatar Airways olmak üzere yabancı havayollarının önü açılıyor gibi.
Kim bilir belki de “yüksek kâr marjlı uçak üretimine devam ederim ama işin hizmet tarafını başkaları yapsın” gibi bir mantık bile vardır.