İş dünyası denince akla gelen ilk gazetecilerden olan Richard Quest geçtiğimiz günlerde, CNN’deki Business Traveller adlı programında Körfez’in üç büyük havayolu şirketinin CEO’larına konuk oldu.
Quest’e göre bu üç büyük şirket sektörde, bir yeni dünya düzeni oluşturmakta.
Emirates’ten Tim Clarke, Etihad’dan James Hogan ve Qatar Airways’ten Akbar Al Baker, şirketlerinin stratejileri ve havayolu sektörünün genel görünümü hakkındaki fikirlerini Quest ile paylaştı.
Havayolu 101 olarak, özellikle son 5-6 yıl içerisinde satın almış oldukları yeni uçaklar, inşa etmekte oldukları dev havalimanları ve açtıkları yeni hatlarla havayolu sektörünün adeta altını üstüne getiren Körfez bölgesinin bu üç önemli oyuncusuyla yapılan röportajlarda öne çıkan hususları ele aldık.
Tim Clarke – Emirates
– Emirates’in stratejisinin aslında çok basit olduğunu belirtiyor. Dubai’nin coğrafî konumundan faydalanarak, dünyanın tüm büyük şehirlerini birbirlerine bağlamak.
– Qantas’la yaptıkları işbirliğinin, sektör için bir oyun değiştirici hamle olduğunu söylüyor.
– Herhangi bir havayolu ittifakına girme niyetleri olmadığını vurguluyor. Örnek olarak; ABD’nin batı kıyılarına ulaşmaları gerekiyorsa, bunu Qantas ile yapacaklarını belirtiyor. Bu sayede tüm dünyayı Airbus A380 ile kapsama altına alabileceklerini (Emirates + Qantas) söylüyor.
– Havayolu ittifaklarının güçsüz olduğuna inanıyor. İttifakların, 1980’li yıllarda tasarlandığını, 1990’lı yıllarda ise hayata geçirildiğini, ancak zamanın ve pazar şartlarının çok değiştiğini belirtiyor.
– Havayolu ittifaklarının yapılarını değiştirmeleri gerektiğini, aksi halde yakın zamanda perişan olup gideceklerini iddia ediyor.
James Hogan – Etihad Airways
– Etihad, airberlin’in %29’una, Air Seychelles’in %40’ına ve Aer Lingus’un yaklaşık %3’üne sahip.
– Air France KLM ile geçtiğimiz günlerde geniş çaplı bir codeshare anlaşması imzalandı.
– Hindistanlı Jet Airways ile ortaklık görüşmeleri sürüyor.
– Hogan, şirketin kurulduğu ilk yıllarda, hiç bir havayolu ittifakının kendilerini istemediğini söylüyor.
– Şu anda ise Etihad herhangi bir havayolu ittifakına girmekten uzak duruyor ve çeşitli ortaklıklar ve codeshare anlaşmaları üzerinden bir bakıma kendi sistemini inşa ediyor.
– Hogan, Etihad’ın Abu Dabi’de tüm ortakları için oluşturduğu küresel eğitim merkezi hakkında da bilgi veriyor.
Akbar Al Baker – Qatar Airways
– oneworld’e katılacak olan Qatar Airways, bu özelliği ile Körfez’in diğer iki büyük oyuncusundan ayrılıyor.
– Al Baker, her havayolu şirketinin günün birinde bir havayolu ittifakına üye olacağına inanıyor.
– Bu işbirliğinin her iki tarafa da büyük katkılar sağlayacağını düşünüyor.
– Tim Clarke’ın aksine, havayolu ittifaklarının devrinin kapanmadığını söylüyor.
– Al Baker, oneworld’ü seçmelerinin en önemli sebebi olarak, bu ittifakın, üyeleri üzerinde baskı kurmaması ve üyelerinin diğer işbirliklerine müdahale etmemesini gösteriyor.
– Doha’nın yeni havalimanı, gelecek sene açılacak.
– Boeing 787’ye güvenlerinin tam olduğunu ancak Boeing’e iş yapan bazı alt yüklenicilerin gerek işçilik ve gerekse malzeme kalitesi açısından yetersiz kaldığını belirtiyor. Hatta istedikleri kaliteyi görmezlerse, Boeing’i tamamen bırakabileceklerini dahi söylüyor.
– Al Baker, Katar’ın turizm stratejisine de değiniyor. Ona göre Katar, her türden turisti kendisine çeken genel bir turizm destinasyonu olmak yerine, bu konuda seçici davranacaklarını vurguluyor.
– Richard Quest’in, “unlike Dubai?” şeklindeki sorusuna ise, “yorum yok!” cevabını veriyor.
Neticede açıkça söylemek gerekirse, havayolu ittifaklarının ilişkileri iyice karmaşık hale gelmiş durumda.
Mesela, airberlin, önümüzdeki dönemde yolcularını kime kanalize edecek?
Ana hissedarı olan Etihad’ın hub’ı Abu Dabi’ye mi?
Yoksa, oneworld’teki yeni müttefiki Qatar Airways’in merkezi Doha’ya mı?
Bu noktada Havayolu 101, Tim Clarke ve James Hogan ile benzer görüşleri paylaşıyor.
Havayolu sektörü serbestleştikçe, mevcut ittifaklar ortadan kalkacak, bunun yerini sınır-aşırı (cross border) şirket birleşmeleri alacak.