Red Eye Flight ya da Türkçe deyimiyle Kırmızı Göz Uçuşu ne anlama geliyor; biliyor musunuz?
Hayatın her alanında son derece ilgi çekici deyimler üreten Amerikalılar, bazı uçak yolculukları için bu tâbiri uygun görmüş.
İlk olarak hemen şunu belirtelim; bu deyimdeki kırmızı göz, uykusuzluktan kızaran gözleri temsil ediyor.
Yani öyle bir uçak seyahati olacak ki yolcular, istemelerine rağmen uyumaya pek fırsat bulamayacak.
Ama bu durum, seyahatle ilgili bir konforsuzluk veya aksaklık sebebiyle değil de seyahatin saati ve uzunluğuna bağlı olacak.
Bir kırmızı göz uçuşu genelde, batıdan doğuya doğru yapılan gece seyahatlerinde gerçekleşiyor.
Uçağın kalkış saati, gecenin ilerleyen anlarına denk geliyor.
Uçuşun süresi, üç ilâ beş saat arasında oluyor.
Ayrıca, seyahat doğu yönüne doğru gerçekleştiğinden, uçuş sırasında bir – iki saat zaman kaybı da yaşanıyor.
Tüm bu kriterler bir araya geldiğinde, gecenin geç bir saatinde başlayan ama uçuş süresinin yeterince uzun olmaması sebebiyle uyuma fırsatı da vermeyen; buna ilaveten saat dilimi değişikliği sebebiyle kişiye zaman kaybı da yaşatan bir uçak seyahati ortaya çıkıyor.
Ve bu özellikleri taşıyan bir uçak yolculuğuna, Red Eye Flight ya da Türkçe deyimiyle Kırmızı Göz Uçuşu adı veriliyor.
Ör:
San Francisco (SFO) – New York (JFK)
Seyahat süresi: 5 saat
Saat dilimi değişikliği sebebiyle yaşanan kayıp: 3 saat
Önemli not: Beş – altı saatin üzerindeki uçuşlar, gece başlasa dahi, yolculara uyuma fırsatı verdiğinden, kırmızı göz uçuşu olarak adlandırılmıyor.