Japonya ile ABD arasında uzun zamandır devam eden açık semalar görüşmeleri geçtiğimiz günlerde mutlu sonla noktalandı.
Böylece ticarî havayolu sektörünün en yoğun bölgelerinden birinde daha rekabetin önü açılmış oldu.
ABD tarafında United Airlines, Delta Airlines ve FedEx, Japonya tarafında ise ANA ve JAL ile sınırlandırılmış olan Japonya – ABD hatlarında artık tüm firmalar serbestçe hareket edebilecek.Gerçi böyle diyorum ama ABD – Japonya arasındaki gibi uzun hatlarda çok da fazla havayolu şirketi faaliyet gösteremiyor.
Düşük maliyetli taşıyıcılar zaten iş modellerine uymadığından uzun hatlarda yer almıyorlar. Bu da rekabetin bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda şirketle sınırlı kalmasına yol açıyor.
Bu yüzden de Japonya ile ABD arasında imzalanan açık semalar anlaşması sonucunda bu pazara girecek en büyük firma hiç şüphesiz American Airlines olacaktır.
Şu an için Tokyo’ya doğrudan seferi bulunmayan AA ilk olarak bu hattı devreye sokabilir.
Tabii bu noktada şunu da düşünmemiz gerekiyor. Acaba serbestleşen bu pazar gerçekten de rekabeti artırıp yolculara fayda sağlayacak mı?
Zira açık semalar denince akla bir de havayolu firmaları arasında gayet rahat bir şekilde yapılan “codeshare” anlaşmaları geliyor.
Tekelci bir işletme türünün makyajlanmış hali olan codeshare anlaşmaları arttıkça, bilet fiyatlarında radikal bir düşüş beklemek çok doğru olmayabilir.
Bu yüzden, bu anlaşma sonucunda Japonya – ABD pazarının ne kadar bir ilave kapasite alacağı çok önemli.
Kapasite artışı yeterli düzeyde olmazsa yolculara yansıyan fayda, sınırlı bir oranda kalacaktır.