İlk uçuşunu 11 Şubat 2000 tarihinde gerçekleştirerek sektöre merhaba diyen JetBlue, uçak yolcusuna sunduğu imkânlarla rakiplerinin önüne geçmişti.

David Neeleman önderliğinde, “insaniyeti” havayolu sektörüne geri getirme amacındaki şirket, dikkatleri üzerine toplamayı başarmıştı.

Yeni uçaklar, deri koltuklar, geniş iç mekan, her koltuğun arkasında canlı TV yayınları gibi, ABD iç hat yolcusunun pek de alışık olmadığı konfor unsurları, JetBlue’nun başarıya giden yoldaki en önde gelen avantajlarıydı.

Ancak yıllar geçip, internet teknoloji ve uygulamalarında hızlı gelişmeler yaşanınca, yolcuların beklentileri de buna göre şekillenmeye başladı.

Bu noktada JetBlue uçaklarında bir şeyin eksikliği git gide daha fazla hissedilir oldu:

İnternet bağlantısı.

Samimi olmak gerekirse, ABD iç hatlarında başta Delta Air Lines olmak üzere, Gogo İnternet ve Row 44 ile işbirliği yapan bir çok havayolu şirketi, uzunca bir süredir uçakta internet bağlantısı hizmeti verirken, JetBlue bu oyunun bir miktar dışında kalmıştı.

Yolcularının talebini cevapsız bırakmayan JetBlue, 2011 yılının sonlarına doğru ViaSat firması ile anlaşarak, ABD’deki genel trendin dışında bir yola yöneldi.

Bu işbirliği ile birlikte, önümüzdeki yaz aylarından itibaren JetBlue uçaklarında, ka-band teknolojisini kullanan ViaSat-1 uydusu üzerinden internete bağlanmak mümkün hale gelecek.

Pazarda Exede Internet adı ile yer alan bu hizmetin en önemli iddiası, rakiplerine nispeten daha hızlı veri alışverişine imkân verecek olması.

JetBlue uçaklarında, 12 Mbps seviyesine kadar olan download hızları sunuluyor olacak.

Henüz ayrıntıları kesinleşmemekle birlikte, çok fazla internet bant genişliği gerektirmeyen uygulamalar veya belli bir miktardaki veriye kadar olan kısım için yolculardan ücret talep edilmeyecekken; mesela Netflix üzerinden film seyretmek isteyenler, bunun için bir miktar ücreti gözden çıkarmak durumunda kalacak.

Bu açıdan bakıldığında, adil bir uygulama denilebilir.

Zira 12 Mbps hacmindeki bir bant genişliğinin bir uçak dolusu yolcuya tamamen ücretsiz sunulması, internet bağlantısının kalitesini ciddi oranda düşürebilir.

Öte yandan, JetBlue CCO’su (Chief Commercial Officer) Robin Hayes, uçaklarındaki internet bağlantısı ile ilgili oldukça dikkat çekici bir açıklama yapıyor.

Hayes’e göre, ABD’nin bir kıyısından diğerine yapılan kıta-aşırı uçuşlarda JetBlue’nun arzu edilen performansı gösterememesinin sebepleri arasında, uçaklarında internet bağlantısı bulunmaması önemli bir role sahip.

Zira 6-7 saati bulabilen bu uçuşlarda internet bağlantısı olmaması, özellikle iş amaçlı seyahat eden yolcuların müsamaha gösterebileceği bir eksiklik değil.

Bakalım JetBlue, filosunda bulunan ikiyüze yakın uçağı ne kadarlık bir süre içerisinde sürekli on-line hale getirebilecek?