Bundan altı yıl kadar önce, 2007 yılının Nisan ayında, Ryanair’in patronu Michael O’Leary, 3-4 yıllık bir süre içerisinde transatlantik hatlarında uçacak bir havayolu projeleri olduğunu açıklamıştı.
Ryanair’den tamamen ayrı bir biçimde kurulması tasarlanan şirket, ayrı bir filoya ve mâlî yapıya sahip olması planlanıyordu.
Yeni şirketin yine düşük maliyetli taşıyıcı iş modeli çerçevesinde faaliyet göstermekle birlikte, özellikle ikram ve koltuk aralıkları noktalarında nispeten daha zengin olacağı düşünülüyordu.
Biz de Havayolu 101 olarak, doğması muhtemel bu yeni iş modelini “N + LCC = Network Low Cost Carrier” şeklinde adlandırmıştık.
Ancak aradan geçen yıllara rağmen, O’Leary’nin seslendirdiği o yeni şirketin kurulmadığı görüldü.
2011 yılındaki bir yazımızda da, özellikle Avrupa Birliği iç hat havayolu pazarının doyuma ulaştığını ve düşük maliyetli taşıyıcıların büyüme oranlarının yıllık bazda %5’lere gerilemeye başlayacağına değinmiştik.
Bununla birlikte, düşük maliyetli taşıyıcılar, pazara arz edilen koltuk kilometre açısından 2000 yılında toplam içerisinde sadece %3’lük paya sahipken, 2010 yılında %14’e yükselmişlerdi.
Boeing’in bir çalışmasına göre 2020 yılında bu oranın %18′e yükselmesi bekleniyordu.
Mâlî açıdan bir türlü istediği performansa ulaşamayan airberlin, bir yandan Etihad’a hisse satarken, diğer taraftan da oneworld’e üye olarak düşük maliyetli taşıyıcılar arasında bir ilke imza atmıştı.
JetBlue ve easyJet’in iş (business) amaçlı seyahat eden yolculara odaklanması ve gerek Ryanair ve gerekse diğer benzer şirketlerin Avrupa Birliği dışında, Kuzey Afrika ve Ortadoğu gibi bazı yakın çevreye doğru genişlemesi, yukarıda belirttiğimiz N+LCC konseptine ilişkin tezimizi kuvvetlendirmişti.
Havayolu sektörünün son yıllardaki en hareketli bölgesi Güneydoğu Asya’da kurulan üç havayolu şirketi; Air Asia X, JetStar ve V Australia, uzun menzilde düşük maliyetli iş modelini deneyen oyuncular olarak dikkat çekiyor.
Singapore Airlines tarafından kurulan Scoot adlı şirket de yine bu pazarda şansını deneyenlerden.
Ryanair, Transatlantik Uçuslara Ne Zaman Baslayacak?
Bu noktada yazımızın başına dönüyor ve kısa menzilde başarıyla sürdürdüğü iş modelini orta-uzun menzilli hatlara yaymak isteyen Ryanair’in transatlantik uçuşlarının ne zaman başlayacağını soruyoruz.
Geçtiğimiz hafta düzenlenen Paris Havacılık Fuarı’nda bir açıklama yapan Ryanair CEO’su Michael O’Leary, geniş gövdeli uçak temininde ve ABD ile Avrupa arasındaki hatlarda uygun fırsatları yakalamaları durumunda, transatlantik uçuşlarına başlayacaklarını vurguladı.
O’Leary’ye göre ABD ile AB arasındaki uçuşlarda bilet fiyatları 10 USD veya 10 Euro gibi bir seviyeden başlaması gerekiyor.
Michael O’Leary, böyle bir operasyon için 40-50 uçaklık bir filo ve altı yıl önce belirttiği gibi ayrı bir şirket kurulmasıne ihtiyaç olduğunu belirtti.
Ryanair CEO’su, Atlantik’in iki yakasında yaklaşık 10’ar tane şehrin birbirlerine bağlanmasıyla verimli bir iş modelinin kurulabileceğini düşünüyor.
Ayrıca standart düşük maliyetli taşıyıcı anlayışından farklı olarak, ama tabii ki yine ilave bir ücret karşılığında, daha konforlu koltuklar ve daha fazla ikram seçeneği de bulunacak.
Neticede, Ryanair CEO’su Michael O’Leary uzun menzilli uçuşlar için alternatif hizmet seçenekleri hakkında düşünmeye devam ediyor.
Ancak bu fikrin ilk dile getirilişinin üzerinden altı yıl geçmiş olduğu düşünüldüğünde, transatlantik yolcularının hesaplı havayolu seyahati için bir süre daha beklemek zorunda kalacakları söylenebilir.
Comments
One response to “Ryanair, Transatlantik Uçuşlara Ne Zaman Başlayacak?”
Aslında RyanAir veya EasyJet ile İngiltere veya İrlanda’daki bir havalimanı ile ABD’nin doğu yakasındaki bir havalimanı arasında Southwest veya diğer LC ABD şirketleri birlikte uçuş yapabilir diye diüşünüyorum…