Savunma Sanayi İcra Komitesi (SSİK) ilklere imza attı. Sivil bir projeye kadar amacıyla toplanan SSİK’te yerli yolcu uçağı için önemli adım atıldı.
İşte o uçak Dornier 328!
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in katılımıyla yapılan Savunma Sanayi İcra Komitesi (SSİK) ilklere imza attı.
Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nda (SSM) gerçekleştirilen ve yaklaşık 2 saat süren toplantıda yerli yolcu uçağı için harita çıktı.
Projede, tasarım ve imalat hakkı Amerika’da yerleşik Eren ve Fatih Özmen’in sahip olduğu Sierra Nevada Corperation’a (SNC) ait, Almanya menşeli Dornier’in 328 modeliyle ilerlenmesine karar verildi.
2002’de iflas eden şirketin hem turboprop hem de jet motorlu modeli 328’in tasarım, imalat ve geliştirme haklarına SNC ile birlikte ortak olunacak.
50 UÇAK SİPARİŞİ
Plana göre ilk etapta toplam 50 uçak imalatı gündemde. Bu uçaklar sivil tasarıma sahip. Ancak yapılacak modifikasyonlar ile askeri amaçlı da kullanılabilecek. 328 serisinin pervaneli modeli, Amerikan Hava Kuvvetleri tarafından kullanılıyor.
Projenin maliyetleri Savunma Sanayi Destekleme Fonu’ndan karşılanacak. Ana yüklenici olarak Savunma Teknolojileri Mühendislik STM şirketi imalat ve tasarımda koordinasyonu gerçekleştirecek.
İŞTE O UÇAK
Almanya merkezli Dornier şirketi, dünyanın en eski uçak imalatçıları arasında yer alıyor. Şirket, 1980’lerin sonunda geliştirdiği 30 koltuklu turboprop motorlu 328 serisi ile bölgesel havacılıkta farklı bir segmente geçmeyi hedefledi. Önceden tasarladığı Dornier 228 gibi uçakların kapasiteleri 20 koltuğa kadar çıkıyordu.
İlk uçak 6 Aralık 1991’de uçtu. Bunu sertifikasyon sonrasında Ekim 1993’te hizmete girmesi izledi. Koltuk kapasitesi 30 ila 33 arasında değişiyordu. Ancak uçağın pazara sunulması sırasında ATR42, Saab 2000 gibi uçaklar, bölgesel pazarda koltuk kapasitesini yukarı doğru yani 50 koltuk ve üzerine çekti.
Bu gelişmeler yaşanırken Dornier, uçağın turboprop motorlarını jetle değiştirdi. Performansı arttırdı. Amaç 30-40-50 koltuklu bir uçak ailesi oluşturmaktı. Uçak hizmete 1996’da girdi. 2002 yılına kadar da imal edildi. Toplam 217 uçak imalat hattından çıktı.
BİR SONRAKİ ADIM ATILAMADI
Dornier’in bir sonraki amacı, Amerikan Fairchild ile ortak, alttan kanatlı daha büyük bir yolcu uçağının yapımıydı. 728 ve 928 olarak adlandırılan alttan kanatlı iki farklı uçak tasarlandı. Yolcu kapasitesi bu uçakların 70 ve 90 koltuğa çıkacaktı.
Ancak planlar beklendiği gibi gitmedi. Şirketin Almanya hisselerini elinde bulunduran Daimler Benz şirketi bu pazardan çekilme kararı alınca imalat hattı kapandı. Şirket iflas sürecine girdi.
Projeler ayrıldı. 328 turboprop ve jet motorlu uçakların haklarını elinde bulunduran, işletmedeki uçaklara bakım-yedek parça ve modifikasyon hizmeti veren ayrı bir şirket kuruldu. 328 adını taşıyan bu şirket, geçtiğimiz ocak ayında ABD merkezli Sierra Nevada tarafından satın alındı.
LONDRA MERKEZLİ
Şirketin yönetimi Londra’da. Operasyon merkezi ise Münih yakınlarındaki Oberpfaffenhofen Havalimanı’nda. Halen şirketin ana görevi, hizmetteki 175 uçağa hizmet vermek.
Sirrea Nevada Corperation (SNC) şirketi komuta kontrol sistemleri, bunlar hava araçlarına entegrasyonunun yanı sıra Dornier 328 uçaklarıyla ilgili projelere de imza atıyor. Üzerine farklı ekipmanlar koyan şirket, bu uçakları Amerikan Özel Kuvvetleri için modifiye ediyor. Halen Amerikan Hava Kuvvetleri’nin elinde 17 turboprop 328 uçağı bulunuyor.
Şirket daha önceden de Emniyet Genel Müdürlüğü için alınan Kingair350 tipi uçağını modifiye ederek insanlı istihbarat uçağı haline getirmişti.
BU UÇAK PAZAR BULABİLİR Mİ?
Bölgesel havacılıktaki en büyük sorun, mevcut teknoloji içinde havayolları arasında rekabetin fazla olması nedeniyle uçakların giderek büyümesi. Yani koltuk maliyetlerinin düşük olması için havayollarının daha fazla kapasiteye sahip uçaklar tercih etmesi.
Bugün pazarın liderlerinden Brezilyalı Embraer ve Kanadalı Bombardier şirketleri yeni nesil jetlerinde koltuk kapasitelerini 100’ün üzerine taşıyor. Diğer yandan pervaneli modelleri üreten Fransız-İtalyan ATR ve Kanadalı Bombardier ise kapasiteyi artırmak için tasarım limitlerini zorluyor. Böyle bir pazarda imal edilecek 30-40 koltuklu uçakların satış şansı soru işareti oluşturuyor.
Ancak bu gövdeler, TAI’nin vereceği mühendislikle uzatılıp farklı görevler için de kullanılabilecek alt yapıyı sunabilir. Yeni nesil motor kullanımı ile operasyon maliyetinde düşüş sağlanabilir.
Mühendislik olarak 4 – 5 yıllık çalışma sonrasında bu uçakları rahatlıkla modifiye etmek mümkün hale gelebilir. Projenin askerî – devlet (yani keşif gözlemden farklı görevlere) yapısının da olması projeyi ekonomik hale getirebilir.
Türkiye bu proje ile yerli yolcu uçağı tasarımında ve imalatında ciddi bir tecrübe kazanabilir.
ORTAKLIK AVANTAJ MI?
Türkiye bu güne kadar herhangi bir sivil yolcu uçağı projesine adım atmadı. Hürkuş ve sonrasında geliştirilen özgün genel maksat helikopter gibi iki projenin ortak başlangıç noktası sivil sertifikasyon. Ancak bu tür tecrübe ve alınacak dersler, daha büyük ve çok ciddi rekabetin yaşandığı uçak projeleri için yeterli olamayabiliyor.
Ortak başlanacak bu operasyonda uçağın haklarının alınması ile birlikte tecrübeler TAI’ye aktarılabilir. Avrupa’da ve Amerika’da tasarım iznine sahip bu yapı işleri hızlandırabilir.
Başlangıç için 40 – 50 koltuklu pazardan sonra daha büyük uçaklar planlanabilir. Ancak sivil sektördeki yüksek rekabet, fiyat kıstası nedeniyle Türkiye’nin farklı pazarlara yani kredi imkanı sunarak Afrika, Ortadoğu, Orta Asya gibi bölgelere kaymak zorunda kalabilir.
EREN VE FATİH ÖZMEN KİMDİR?
ABD’nin önde gelen havacılık ve uzay şirketlerinden biri olan SNC, 1994 yılında Özmen çifti tarafından satın alındı.
O yıllarda sadece 20 kişinin görev yaptığı şirket, bugün 7 farklı iş kolunda, 15 farklı eyalette, 29 farklı lokasyonda 2 bin 100 çalışanı ile faaliyet gösteriyor. 1963 yılında kurulan SNC’de 1981 yılında çalışmaya başlayan Fatih Özmen, University of Nevada`da elektrik mühendisliği bölümünden mezun oldu.
Mühendislik birikimini şirkete taşıyan Özmen, şirketteki ilk yıllarında pek çok yüksek teknoloji sistemi geliştirilmesine ve yönetilmesine öncülük etti. Eşi Eren Özmen de, University of Nevada`da MBA’ni tamamlamasının ardından 1988 yılında SNC’ye katıldı.
Özmen çifti 1994 yılında SNC`ı satın aldı. Amerikan devletinden aldığı işlerle büyüyen SNC; elektronik, iletişim, uzay ve havacılık endüstrisindeki yeni teknolojilere imza atarak büyümesini sürdürdü.
SNC’de Eren Özmen, Başkan ve CFO olarak görev yapıyor.
Comments
3 responses to “Yerli Yolcu Uçağında Dornier 328 Kararı”