Şu günlerde başı, kabin memurlarının yaptığı grevle dertte olan Lufthansa, diğer yanda, uzun menzildeki yeni “düşük maliyetli taşıyıcısı” Eurowings’in başarılı bir başlangıç yapabilmesi için çaba harcıyor.
Hatırlanacağı üzere Lufthansa, geçtiğimiz yılın sonunda Wings Long-haul olarak adlandırdığı yeni iş planı çerçevesinde, uzun menzilde uçacak ve tamamen Economy Class’tan oluşacak yeni bir havayolu konseptinin duyurusunu yapmıştı.
Eurowings markası ile faaliyet göstereceği belirtilen bu yeni girişimin merkez olarak Köln/Bonn Havalimanı seçilirken, Avrupa çıkışlı olarak uzun menzilde, ABD, Güney Afrika ve Hint Okyanusu’ndaki tatil noktalarına sefer yapılacağı açıklanmıştı.
Eurowings ilk uçuşunu, 2 Kasım 2015 tarihinde Küba’nın ünlü tatil beldesi Varadero‘ya yapmıştı.
Eurowings ile gerek Avrupa gerekse kıtalararası uçuş ağındaki noktadan noktaya uçuş seçeneklerinin artırılması hedefleniyor.
Yeni Eurowings markası ve çatısı altında Avrupa ve Almanya içi uçuş ağının genişletilmesinin yanı sıra, uçuş programına yeni kıtalararası varış noktaları ve tatil merkezleri de eklenecek.
2015/2016 kış döneminde tarifeli olarak sefer gerçekleştirilecek destinasyonlar arasında Bangkok, Phuket, Dubai, ve Karayipler’de Varadero, Brigdetown ve Punta Cana bulunuyor.
Kıtalararası uçuşlar Airbus A330-200 tipi uzun menzilli uçaklarla gerçekleşecek.
Kış sezonunda önce iki uçakla hizmete girecek olan filodaki uçak sayısı aşamalı olarak 7’ye yükseltilecek.
Eurowings’in uzun menzilli uçuşlarında kokpit ve kabin personeli Lufthansa ve Türk Hava Yolları’nın ortak şirketi olan SunExpress Deutschland tarafından temin edilecek.
Yeni Eurowings’in Almanya dışındaki ilk merkezi Viyana olacak. Yine 2015/2016 kış tarifesinden itibaren Viyana’dan başlatılacak Avrupa uçuşları ilk aşamada iki adet Airbus A320 tipi uçakla gerçekleşecek.
Lufthansa’nın Eurowings Girişimi İçin Şartlar Uygun mu?
Eurowings’in uzun menzilli bir düşük maliyetli taşıyıcı iş modelini benimsiyor oluşu, bir takım soruları da beraberinde getiriyor.
Zira bu iş modelinin uzun menzilli uçuşlarda çok fazla denenmediği; geçmişte ve günümüzde yapılan denemelerin ise kısa menzildeki düşük maliyetliler kadar başarı getirmediği bir gerçek.
Bununla birlikte, 2016 yılı bahar aylarından itibaren Eurowings’in uçuş ağına katılması hedeflenen Miami, Las Vegas ve Boston gibi noktalar, akıllardaki soru işaretlerini dağıtabilir.
Bilindiği üzere Eurowings’in geniş gövdeli uçak filosu, 310 koltuklu Airbus A330-200’lerden oluşuyor.
Ve bu uçaklar, özellikle tatil amaçlı seyahat eden yolcuları seyahat süresince oyalayabilecek uçak içi eğlence sisteminin yanı sıra, yolcuların kendi elektronik cihazları üzerinden uçak içerisindeki kablosuz eğlence yayınına ulaşmasını sağlayan sistemle de donatılmış durumda.
Uçaklarda internet bağlantısı da bulunacak.
99 Euro’luk tek yön bilet fiyatı ile yapılan bir promosyon çalışmasıyla duyurulan ilk uçuşlarda doluluk oranının %85’i aştığı belirtiliyor.
Eurowings biletleri, üç farklı hizmet içeriği çerçevesinde satılıyor.
En ucuzu, “Basic” adlı fiyat seçeneği. Basic’te koltuk numarası, yemek ve uçağın altına bavul verme opsiyonları bulunmuyor.
“Smart” adı verilen orta kademe fiyat kategorisinde ise koltuk numarası, yemek ve bir adet bavulu uçağın altına verme imkânı sunuluyor.
“Best” adlı fiyat segmentinde ise yukarıdakilere ilave olarak, uçak içi eğlence sisteminden (IFE) faydalanma, kablosuz internet, bilet değişikliği yapabilme ve daha fazla diz mesafesi gibi konfor unsurları ilave edilmiş.
Eurowings’in sunmuş olduğu esnek seçenekler, dünya genelinde her geçen gün daha da artan farklı diyarlara seyahat etme arzusuyla birleştiğinde, Lufthansa’nın bu yeni girişimi için şartların uygun olduğu söylenebilir.
Eurowings’in başarılı olup olamayacağını ise zaman gösterecek.
Comments
3 responses to “Lufthansa’nın Eurowings Girişimi İçin Şartlar Uygun mu?”