HAVELSAN ve Türk Hava Yolları Teknik A.Ş’nin stratejik işbirliği anlaşması kapsamında üç yıldır üzerinde çalışarak ortaklaşa geliştirdiği ve SKYFE adını verdiği kablosuz kabin içi eğlence sistemi için, Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) onayı alındı.
Hatırlanacağı üzere, SKYFE sistemine ilişkin ilk prototipin kurulum, entegrasyon ve uçak içi yer testleri, 2014 yılının Kasım ayı içerisinde tamamlanmıştı.
Kablosuz Kabin İçi Eğlence Sistemi (Wireless IFE – SKYFE) kurulumunun gerçekleştirildiği ilk uçak, Türk Hava Yolları’nın TC-JFO kuyruk tescilli Boeing 737-800 tipi Edirne isimli yolcu uçağı olmuştu.
Bu onay ile birlikte SKYFE’ye seri üretim yolu da açılmış oldu.
THY Teknik ve HAVELSAN, SKYFE İçin EASA Onayı Aldı
SKYFE, BOEING 737-800 tipi uçaklar için EASA Sertifikasyon sürecini başarıyla tamamladı.
Türkiye’de geliştirilen ilk yerli kabin içi eğlence sistemi, yolcuların kişisel elektronik cihazlarına IOS, Android ve web uygulamaları üzerinden kablosuz bağlanarak uçuş süresince kullanıcılarına kaliteli zaman geçirme imkânı sunacak.
Sistem, HAVELSAN ve THY Teknik’in sivil havacılık sektöründe de yükselen yerli katkısının başarılı örneklerinden biri olma özelliğini taşıyor.
SKYFE sistemi, THY’nin TC-JFO kuyruk numaralı Boeing 737-800 tipi yolcu uçağında test edildi.
EASA onayı, Türk sivil havacılığı için bir kilometre taşı olma özelliğine sahip.
Zira uluslararası geçerliliği olan EASA Sertifikasyonu sayesinde SKYFE yerli ve yabancı bir çok havayolu tarafından kullanılabilecek bir ürün haline geldi.
Bu açıdan SKYFE, HAVELSAN’ın ve THY Teknik’in, işbirliği içerisinde sivil havacılık standartlarına uygun üretim yapabilme yetkinliğini göstererek, Türkiye’nin “Yerli Yolcu Uçağı” projesinde de birlikte yol alabileceklerinin habercisi oldu.
Uçak İçi Eğlence Sistemlerinin Geleceği
Uçuş sırasındaki konforla ilgili olarak havayolu sektöründe son dönemin en önemli tartışması, uçak içi eğlence (IFE) sistemlerinin çehresinin gelecek yıllarda nasıl olacağına yönelik.
Bazı havayolu şirketleri, koltuk arkası ekranların var olmaya devam edeceğini savunarak yatırımlarına bu yönde devam ederken, diğer bazı şirketler ise akıllı telefon ve tablet bilgisayar kullanımının son derece yaygın bir hale geldiğini belirterek, koltuk arkası ekranları kullanmak yerine, IFE içeriğini uçuş sırasında yayınlama (streaming) planları yapıyor.
Bundan bir yıl kadar önce Lufthansa’nın başlattığı uygulama buna güzel bir örnek teşkil ediyor.
Şirketin Avrupa ile Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika arasındaki hatlarında Airbus A321 tipi uçaklarla yapılan seferlerde bazı filmler, TV programları, müzik seçenekleri ve oyunlar, uçak üzerine yerleştirilmiş olan bir sunucu üzerinden yayınlanıyor.
İlk aşamada 20 adet A321, streaming özelliğine sahip IFE sistemiyle donatıldı ve Tel Aviv, Aşkabat, Bakü ve Kanarya Adaları hatlarında hizmet vermeye başladı.
Lufthansa bu projede, kendi alt şirketi olan Lufthansa Systems tarafından geliştirilen BoardConnect adlı ürünü kullanıyor.
Yolcular, uçağa binmeden önce, kullandıkları cihazın platformuna göre iOS veya Android uyumlu minik bir yazılımı indirip yükleyerek, uçuş sırasında Lufthansa’nın BoardConnect yayımına erişebiliyor.
Merkezî şekilde yayım yapan uçak içi eğlence sistemlerinin önünde iki önemli engel bulunuyor.
İlki, özellikle Hollywood stüdyolarının, vizyona yeni giren filmlerin, kopyalanma riski sebebiyle bu şekilde yayımlanmasına yanaşmaması; bu yüzden de sistem dahilinde ancak nispeten eski içeriklerin bulunabilmesi.
İkincisi ise, yolcuların uçuş boyunca elektronik cihazlarını sürekli bir biçimde kullanmak zorunda kalmalarının getireceği ergonomi ve enerji kullanımı sorunu.
Lufthansa BoardConnect ve JetBlue tarafından sunulmaya başlanan Amazon Video hizmetleri, yolcuların bu tarz bir IFE sistemlerine yaklaşımının nasıl olacağını göstermesi açısından ayrı bir öneme sahip.
Hem uçağın toplam ağırlığını hem de teknik bakım maliyetlerini azaltması açılarından, merkezî sistemli IFE kullanımı, bir çok havayolu şirketi için cazip olabilir.
Uçuş esnasında eğlenceye yönelik içeriğin merkezî yayım şeklinde sunulması, yolcular tarafından bakalım ne kadar beğenilecek?