Küresel havayolu sektörünün parlayan yıldızlarından Türk Hava Yolları (THY), 10 yıllık büyüme trendini 2016’da da devam ettirecek.
Geçtiğimiz ay içerisinde açıklanan 2016 yılı hedeflerine göre THY, iç hatlarda 30,6 milyon ve dış hatlarda 40,8 milyon olmak üzere, özel kira ve hac-umre yolcusu ile birlikte toplam 72,4 milyon yolcuya hizmet vermeyi planlıyor.
Şirketin trafik gelişimi bölgesel bazda ise şu şekilde:
Türkiye’de %11, Amerika’da %31, Afrika’da %27, Uzak Doğu’da %23, Avrupa’da %17 ve Orta Doğu’da %17 kapasite artışı gerçekleştirerek toplamda %21 artışla 186 Milyar AKK’ya ulaşılması planlanırken, yolcu doluluk oranının %78 seviyesinde olması bekleniyor.
Kargo taşımasında da %13 oranında bir artışla, 815 bin ton seviyesine ulaşılması hedefleniyor.
Bunun yanı sıra; 2016 yıl sonunda toplam uçak sayısının 240 tanesi dar gövde, 87 tanesi geniş gövde ve 12 tanesi kargo uçağı olmak üzere 339’a, yıl içerisinde açılacak 6 yeni hat ile de uçulan nokta sayısının 290’a yükselmesi planlanıyor.
THY, finansal performans beklentisi ise şöyle:
2015 yılına göre dolar cinsinden birim yolcu gelirlerinin yaklaşık %3, yakıt hariç birim giderlerin yaklaşık %1,5 düşmesi beklenirken, EBITDAR marjının ise %20-22 arasında gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
THY ile Körfez’deki Taşıyıcıların Rekabeti
IATA tarafından 2016 yılına yönelik olarak yapılan tahminde, sektörün %7 civarında büyüyeceği öngörülüyor.
Buna karşılık THY’nin yolcu bazında %18 ve arz edilen kapasite bazında %21 büyüyecek olması, dikkatlerin THY’ye çevrilmesine sebep oluyor.
Sektördeki bir çok analist doğal olarak THY’yi, Körfez’deki üç önemli taşıyıcı (Emirates, Qatar Airways ve Etihad) ile mukayese ediyor.
Söz konusu havayolu şirketlerinin tamamı stratejilerini transfer yolcu üzerine kurmuş durumda.
Ancak THY’yi rakiplerinden farklı kılan en önemli özellik, Türkiye iç hat pazarı.
Ne Birleşik Arap Emirlikleri’nde, ne de Katar’da iç hat pazarı bulunmazken, Türkiye’de 50 milyonu bulan ve önümüzdeki yıllarda da büyümeye devam edecek olan ve dış hatları da besleyen iç hat pazarı, THY’nin, rakiplerine nispeten daha kuvvetli bir konuma oturmasını sağlıyor.
Bunun yanı sıra, filosundaki dar gövdeli uçak oranı, Körfez’deki rakiplerine göre çok daha az olan THY, oldukça yüksek uçuş frekansı ile, birim maliyetlerini inanılması güç seviyelere çekmiş durumda.
Şirketin CASK seviyesi, neredeyse dünya genelindeki düşük maliyetli taşıyıcılarla denk durumda.
THY’yi Körfez’deki rakiplerinden ayıran bir diğer özelliği, sahip olduğu son derece geniş uçuş ağı.
THY şu anda toplam 287 noktaya uçuş yaparken, bu rakam Emirates’te 164, Qatar Airways’te 151 ve Etihad’da 90 adet.
Tabii bu geniş uçuş ağının bir dezavantajı; THY, rakipleri kadar pazar derinliğine sahip durumda değil.
Ancak işe uçuş bağlantısı açısından bakıldığında, THY’nin pozisyonu için rahatlıkla “dünya lideri” nitelendirmesi yapılabilir.
Neticede; gerek THY ve gerekse Körfez’deki üç önemli taşıyıcı, stratejilerini transfer yolcu üzerine kurmuş olsalar da, sahip oldukları filo ve uçuş ağı yapısı, birbirlerinden bir hayli farklı.