Hiç şüphe yok ki, havayolu sektörünün en iyi yönetilen havayolu şirketlerinden bir tanesi Delta Air Lines.

ABD’deki rakipleri tarafından örnek alınarak uygulamaları taklit edilmeye çalışılan şirket, özellikle son 4-5 sene içerisinde gösterdiği performansla göz kamaştırıyor.

2015 ylında, vergi öncesi 5,9 milyar USD gibi rekor seviyede bir kâr elde eden Delta, yılın 161 gününde hiç bir sefer iptali yapmazken, zamanında kalkış oranında da %86 düzeyine erişmişti.

Delta, elde ettiği bu muazzam kârı düzenli bir biçimde hissedarları ve çalışanları ile de paylaşmayı ihmal etmiyor.

Personeline 2013 yılı sonuçlarının ardından 500 milyon USD, 2014’ün ardından ise 1 milyar USD kâr payı dağıtan şirket, 2015 yılı kârından ise tam 1,5 milyar USD’yi 80.000 çalışanı ile paylaşmıştı.

Delta CEO’su, “Milenyum” Neslini Yakalamanın Peşinde

Açıkça söylemek gerekirse, Delta’nın bu büyük başarısının temelinde, Business Class kabinine yapmış olduğu yatırım bulunuyor.

Tüm uçaklarının içini baştan aşağıya yenileyen ve Business Class kabinine ve burada uçan yolculara ayrı bir önem veren şirket, bunun karşılığını, rakiplerine nispeten biletlerini %10 oranında daha pahalıya satarak almakta.

Bu durumun farkında olan Delta’nın yeni CEO’su Ed Bastian, uçağın Business Class dışında kalan bölümlerinin de kendileri için çok önemli olduğunu belirtiyor.

Bastian, tatil amaçlı uçanların kendilerini fiyat için değil, tüm seyahat deneyimi için tercih etmesini amaçladıklarını söylüyor.

Ama itiraf etmek gerekirse, tatil amaçlı seyahat edenlerin önceliği, “bilet fiyatı & uçuş tarifesi” ikilisinin ne kadar uygun olduğu noktasında yer alıyor.

Delta bu amaçla, koltuk seçiminin dahi fiyata dahil olmadığı “Basic Economy” adı verilen çok özel bir promosyon ücret sınıfı sunuyor.

Dört çocuk babası olan Ed Bastian, 1980 ve 1990’larda doğan ve “Milenyum Nesli” olara adlandırılan yaş grubunu cezbetmek için ayrıca çaba sarf ettiklerini vurguluyor.

Yakın bir gelecekte yolcularının ciddi bir bölümünün Milenyum Nesli tarafından oluşturulacağını belirten Bastian, 2020 yılında Delta personelinin yarısının da bu nesilden olacağını söylüyor.

Milenyum Nesli, teknolojiye kolayca ulaşabilmek ve kişiselleştirilmiş bir seyahat deneyimi arzu ediyor.

Ed Bastian, bu konuda henüz net bir stratejileri olmadığını ama bu yönde çalıştıklarını da itiraf ediyor.

Delta’nın, filosundaki uçakların kabinlerini baştan aşağıya nasıl yenilediğini ve başarıya ulaştığını düşündüğümüzde, bunun bir benzerini yeni nesil yolcular için de gerçekleştirebileceklerine inanıyoruz.

İş Milenyum Nesli’ne geldiğinde; Delta’nın yakın iş ortaklarından KLM‘in sosyal medya kanallarındaki başarısı belki de bu iş için iyi bir örnek olabilir.

Bekleyelim, görelim…

Delta’nın Yeniden Yapılanma Projesi

Kısaca hatırlamak gerekirse Delta; 2010 yılında başlayan ve yaklaşık beş yıl süren yeniden yapılanma projesi kapsamında;

– uçakta internet,

– IFE sisteminin geliştirilmesi,

– yeni ve genişletilmiş terminal binaları,

– özel yolcu salonları,

– uçak koltuklarının yenilenmesi,

– iç hat seferlerinde “economy comfort” bölümü,

– mobil ve sosyal medya uygulamaları,

gibi farklı bir çok müşteri temas noktasına dokunan ve maliyeti 3 milyar USD’yi aşan geniş kapsamlı çalışmalara imza atmıştı.