Singapore Airlines tarafından icra edilecek olan Singapur – Newark (New York) seferleri 11 Ekim 2018 tarihinde başlıyor.
Bu hattı farklı kılan en önemli özelliği, 18 saati bulan uçuş süresiyle dünyanın en uzun uçuşu niteliğini taşıyacak olması.
Qantas’ın 24 Mart 2018 tarihinde açtığı Perth – Londra Heathrow hattı da yine 17 saat civarındaki uçuş süresiyle, dünyanın en uzun hatları arasındaki yerini almıştı.
Qatar Airways’in, Doha – Auckland hattındaki (14.535 km) direkt seferleri ise şu an için dünyanın en uzun seferi olarak ilk sırada yer alıyor.
Uçaklar Büyüyor, Uçuşlar Uzuyor
Zaten sektördeki son on yıllık genel eğilime baktığımızda, geniş gövdeli uçakların havayolu şirketlerinin filoları içerisindeki paylarının arttığını görüyoruz.
Hem THY gibi network taşıyıcılar, hem de bir çok düşük maliyetli taşıyıcı, filolarını geniş gövdeli uçaklarla büyütmeye devam ediyor.
Buna paralel olarak uçak başına düşen koltuk sayısı da artıyor.
2008 yılında uçak başına düşen koltuk sayısı 120 iken, 2018 yılında bu sayı 144’e yükselmiş durumda.
Benzer bir biçimde, her bir seferdeki ortalama uçuş menzili 1.350 km’den 1.550 km’ye çıkmış.
“Çok Uzun” Uçuşların Yemekleri Farklı Oluyor
Çok uzun menzilli uçuşların sayısı arttıkça, havayolu şirketlerinin ikram menülerinin içeriği de gereken şekilde güncelleniyor.
Mesela Qantas, Perth – Londra Heatrow uçuşları için özel bir ikram menüsü hazırlamıştı.
Sydney Üniversitesi bünyesindeki Charles Perkins Centre ile bir işbirliği yapan Qantas, yolcuların daha rahat bir biçimde uyumasını sağlayacak menü içerikleri üzerinde çalışmıştı.
Yolculara sunulacak yiyecek ve içecekler hazmı kolaylaştırıcı, rahatlatıcı ve su kaybını azaltanlardan seçilmişti.
Mesela menülerin hiç birinde acı biber bulunmuyor.
11 Ekim 2018 tarihinde dünyanın en uzun uçuşunu gerçekleştirmeye başlayacak olan Singapore Airlines da özel ikram menüsü üzerinde çalışıyor.
Şirket bu amaçla, ABD’de bulunan Canyon Ranch adlı sağlıklı yaşam ve tatil merkezi ile bir işbirliği yaptı.
Havayolunun ilgili personeli ve bilim adamları, 20 saate yakın bir süreyi bir uçağın içinde geçirecek olmanın, insan vücudu üzerindeki etkilerini araştırdı.
Patates menülerden çıkartılırken, bunun yerini karnabahar aldı.
Tavuk göğüs yerine, nispeten daha fazla nem içeren but tercih edildi.
Menü içeriği azaltıldı; ama daha sık ikram servisi planlandı.
İkram servisinin zamanlaması, jet lag etkisini azaltmayı amaçlayan şekilde düzenlendi.
Bununla birlikte, Singapur – Newark hattında kullanılacak uçağın kabin düzenlemesi zaten “all-premium” şeklinde yapıldığından, yolcular istedikleri zaman yemek yeme imkânına sahip olacak.
Singapore Airlines ve Canyon Ranch şefleri, tam 36 farklı yemek menüsü üzerinde çalıştı.
Bunun yanı sıra, vücuttaki sıvı miktarını artıracak içecekler seçildi.
Bu içeceklerin aynı zamanda, yolcuların daha fazla tuvalet ihtiyacı duymasını ve böylece uçuş sırasında yerinden kalkarak hareket etmesini teşvik edecek türden olmalarına özen gösterildi. Menüye eklenen kemik suyu çayları, tam da bu amaca hizmet ediyor.
Hazırlanan yeni menü son olarak, Singapore Airlines’ın ikram firması SATS’ın Changi Havalimanı’nda bulunan tesislerinde test edilecek.
Bilindiği üzere SATS, yiyecek ve içeceklerin lezzetini denemek amacıyla, dünyada pek örneği bulunmayan bir basınçlandırılmış test odasına sahip.
Sadece yemekler değil, kabin ışıkları ve sıcaklığı da, böylesine uzun uçuşların en belirgin yan etkilerinden olan sıvı kaybı, jet lag ve çok uzun süre oturur durumda beklemeye karşı değiştirildi.
Bakalım Singapore Airlines yolcuları, yeni yemeklerden memnun kalacak mı?