Abu Dabi merkezli havayolu şirketi Etihad Airways, Airbus’a 2013 yılında vermiş olduğu siparişin büyük bir bölümünü iptal etti.
O dönemde Etihad, 40 adet A350-900 ve 22 adet A350-1000 modeli uçak siparişi vermişti.
Dün duyurulan son gelişmeye göre A350-900 modelindeki siparişin tamamı ve iki adet A350-1000 siparişi iptal edildi.
Etihad sadece, 20 adet A350-1000 tipi uçakla yoluna devam etme kararı aldı.
Etihad’ın sipariş listesinde A350’lerin yanı sıra 26 adet A321neo, 8 adet Boeing 777-8 ve 17 adet Boeing 777-9 tipinde uçak bulunuyor.
Ayrıntıları hakkında bilgi verilmemekle birlikte, bu sayılarda da ciddi değişikler olabileceği iddia ediliyor.
Hatırlacağı üzere dün, A380 tipi uçağın üretiminin 2021 yılında durdurulacağı ve bu uçağın en büyük kullanıcısı konumundaki Emirates’in siparişlerinin bir bölümünü iptal ettiği açıklanmıştı.
Aynı açıklamada, Emirates’in 40 adet A330-900 ve 30 adet A350-900 siparişi verdiği de belirtilmişti.
Arka arkaya gelen bu değişiklikler, 2006-2016 arasındaki 10 yıllık dönemde inanılmaz bir hızla büyüyen Körfez merkezli havayollarının, önümüzdeki dönemde nispeten daha dengeli bir biçimde hareket edeceklerini gösteriyor.
Strateji Değişikliği
Aslında Etihad ve Emirates’in durumları birbirlerinden farklı.
Etihad, bölgedeki rakipleri Emirates ve Qatar Airways’e nispeten sektöre daha geç adım attığından, aradaki farkı hızlı bir biçimde kapatmak amacıyla tamamen farklı bir yol izledi. (Emirates’ten 18, Doha merkezli Qatar Airways’ten ise 9 yıl sonra)
Etihad, inorganik büyüme yoluna giderek, bir bakıma kendi havayolu ittifakının temellerini attı.
Kısa bir zaman zarfında gerçekleştirdiği hisse satın alımlarıyla büyüyen şirket; Alitalia, Jet Airways, Air Berlin, Air Serbia, Air Seychelles, Darwin Airlines (Etihad Regional) ve Virgin Australia’ya ortak oldu.
Bu şirketleri Etihad Airways Partners çatısı altında bir araya getiren Etihad, 2005 yılında sadece 1 milyon yolcuya hizmet verirken, hızla büyüyerek, 2016 yılında 18,5 milyon yolcuya ulaştı.
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.
Etihad’ın 2011 yılında başlattığı büyüme hamlesi, 2016 yılının sonlarından itibaren bir duraklama dönemine girdi.
Şirket, izlediği stratejik plan çerçevesinde yaptığı hisse alımı ve sonrasındaki yatırımlar için yaklaşık 4 milyar USD harcama gerçekleştirirken, sürekli bir biçimde zarar etmeye başlamıştı.
Bu işin bu şekilde gitmeyeceği anlaşılınca Etihad, stratejisini değiştirerek küçülmeye başladı.
2018 yılının Ocak ayında göreve başlayan Etihad Airways Group CEO’su Tony Douglas tarafından yapılan açıklamada, şirketin daha “rasyonel” bir biçimde hareket edeceği ve ticarî açıdan verimsiz olan hatların kapatılmasından kaçınılmayacağı vurgulandı.
Bu çerçevede, Abu Dabi’nin Dubai’ye benzer bir küresel aktarma noktası olması hedefinden vazgeçildi.
Şirketin bunun yerine, öncelikli hedefi kârlılık olan ve daha ziyade noktadan noktaya (point to point) uçuşlara odaklanan, orta büyüklükte bir havayoluna dönüştürülmesine karar verildi.
İştiraki olan şirketlerle Etihad Airways Partners çatısı altında bir ittifak yapısı kurduğundan, Star Alliance üyesi havayollarının genelde işbirliği yapmaktan kaçındığı Etihad ayrıca, önümüzdeki dönemde söz konusu şirketlerle codeshare anlaşmaları imzalamayı amaçlıyor.
Şirketin stratejisinde böylesine radikal bir değişiklik kararı alınınca, gelecek yıllar için verilmiş olan uçak siparişlerinin iptali, işten çıkarma, hat kapama gibi konular da beraberinde gündeme gelmişti.