THY’nin İlk Yabancı Ortağı, Bir İngiliz Şirketiydi

1933 yılında Havayolları Devlet İşletme İdaresi adı altında kurulan Türk Hava Yolları (THY), günümüzdeki anonim şirket yapısına ise 1956 yılında kavuşur.

THY hisseleri 1990 yılının sonlarına doğru, %1,5 gibi düşük bir oranda olsa da, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (günümüzde BIST) halka arz edilir.

THY hisseleri borsada ilk kez 20 Aralık 1990 tarihinde, 2.700 TL üzerinden işlem görür.

Aynı dönemde şirketin özelleştirme süreci de yeni bir aşamaya geçer.

THY’nin özelleştirilmesi ile ilgili karar 25 Eylül 1990 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanır. Şirket bu tarihten itibaren Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na (Kamu Ortaklığı İdaresi) bağlanır.

1990’lı yıllar boyunca THY’nin statüsünde herhangi bir değişiklik olmaz. Sadece yapılan sermaye artışları sonucunda THY’nin halka açıklık oranı %1,83’e yükselir.

2004 yılında itibaren ise özelleştirme süreci, halka arz yöntemiyle hızlanır.

O yılın 1-2-3 Aralık günlerinde gerçekleştirilen kesin talep toplama sürecinin ardından toplam %23 oranında THY hissesi özel yatırımcıya satılır.

Böylece THY’nin halka açıklık oranı %24,83’e yükselirken, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın elindeki pay %75,17’ye geriler.

Devlet, söz konusu satış işleminden, 199 milyon USD gelir elde eder.

29 Kasım 2004 tarihinde borsada işleme kapatılan THY tahtası, 9 Aralık 2004’te yeniden açılır.

THY Halka Arz Broşürü (1 Mayıs 2006)

THY’nin tüzel kişiliğinde radikal bir değişime yol açan ikinci halka arz adımı ise 2006 Mayıs ayı içerisinde atılır.

16-17-18 Mayıs 2006 tarihlerinde ‘fiyat aralığı ile talep toplama’ yöntemi izlenerek, hisse başına 6,30-7,25 TL aralığından satış yapılır.

Hisse başına düşen fiyat 6,30 TL olurken, devlet bu işten yaklaşık 205 milyon USD gelir elde eder.

Neticede THY’nin %28,74 oranındaki hissesi daha borsaya arz edilir ve bu satış öncesinde %24,82 olan halka açıklık oranı, %53,57’ye yükselir.

THY, Ana Sözleşmesi’nin Geçici Birinci Maddesi’ne göre “…, Ortaklıktaki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar 4046 sayılı Kanun hükümlerine tâbidir.

Mayıs 2006’daki halka arzın ardından THY’nin halka açıklık oranı %53,57’ye yükseldiğinden, şirket 4046 sayılı kanunun kapsamından çıkartılır.

Şirketin günümüzde itibarıyla (24 Şubat 2019) halka açıklık oranı ise %50,88 mertebesinde bulunmaktadır.

THY’nin İlk Yabancı Ortağı, Bir İngiliz Şirketiydi

THY’nin halka arz yöntemiyle özelleştirilme hikâyesi yukarıda anlattığımız gibi.

Bununla birlikte THY tarihinde, günümüzde çok az sayıda kişinin hatırladığı bir de doğrudan yabancı ortaklık konusu bulunuyor.

1950’li yıllara döndüğümüzde, Türkiye’de iktidarda bulunan Demokrat Parti’nin, THY’ye bir yabancı havayolunu ortak etmek için girişimlerde bulunduğunu görüyoruz.

Bu çerçevede ön plana, Amerikalı Pan Am ve İngiliz British Overseas Airways Corporation (BOAC) firmalarının çıktığı anlaşılıyor.

Gerçekleştirilen müzakerelerin ardından, BOAC, 500.000 Sterlin karşılığında THY’nin %6,5 oranındaki hissesini satın alırken, bir buçuk milyon Sterlin tutarında da kredi açmıştır.

Bunun sonucunda THY’nin 15 Temmuz 1957 tarihli Olağanüstü Genel Kurul’da, BOAC Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sir George Cribbett’in, THY Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanması kararı alınmıştır.

Aynı toplantıda, THY Yönetim Kurulu üye sayısı, üç kişiden beş kişiye çıkarılmıştır.

Ankara’daki BOAC reklamı (1958)

BOAC ortaklığı sonrasında, THY’nin oldukça eskimiş olan filosu yenilenmeye başlamıştır.

Şaşırtıcı olmayan bir biçimde, 1957 yılı içinde, İngiliz üretimi olan Vickers Viscount 794 uçaklarından beş adet sipariş verilmiştir.

Bu uçaklar 1958 yılında hizmete girmiştir.

27 Mayıs 1960 askerî müdahalesinin ardından THY yönetimi, BOAC ortaklığına temkinli bir biçimde yaklaşmaya başlamıştır.

İlk olarak 1961 yılının Haziran ayında, THY Yönetim Kurulu Üyesi sıfatını taşıyan George Cribbet’ın yerine, BOAC’nin Türkiye Müşaviri Selâhattin Beyazıt’ın atanmasına karar verilmiştir.

1970’li yıllarda Galatasaray Spor Kulübü’nün başkanlığını da yapacak olan ünlü işadamı Selâhattin Beyazıt böylece, THY yönetiminin bir üyesi haline gelmiştir.

31 Mart 1967 tarihli yıllık olağan genel kurul toplantısı sonrasında ise Selahattin Beyazıt, yönetim kurulu üyeliğinden çıkartılmıştır.

Bu yıl 100. kuruluş yıldönümünü kutlayan British Airways, filosundaki Boeing 747’lerden bir tanesini, BOAC tasarımına göre boyattı.

7 Temmuz 1967 tarihinde, THY yönetimini yeniden şekillendirmek üzere bir olağanüstü genel kurul toplantısı gerçekleştirilmiştir.

Önceki yıllarda üç kişiye düşürülmüş olan yönetim kurulu üyesi sayısı yeniden beşe çıkarılmış ve BOAC şirketini temsilen Gilbert Lee, THY yönetimine seçilmiştir.

BOAC, 31 Mart 1974’ten itibaren British Europen Airways (BEA) ile birleşerek faaliyetine British Airways adı altında devam etmiştir.

Aynı tarihlerde Türkiye’nin gerek iç ve gerekse dış siyasetteki bir numaralı gündem maddesi Kıbrıs meselesidir.

Türkiye ile Kıbrıs’taki garantör devletlerden bir tanesi konumundaki İngiltere arasındaki ilişkiler son derece gergindir.

Bu yönde açık bir bilgi olmamakla birlikte, belki de yapılması planlanan Kıbrıs harekâtı öncesinde THY gibi stratejik bir kurumun yönetiminde bir yabancının, özellikle de bir İngiliz’in bulunması uygun görülmemiş olabilir.

Neticede, 2 Mayıs 1974 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul sonrasında, yabancı üye Gilbert Lee, THY yönetiminden çıkartılmıştır.

British Airways, THY yönetiminde temsil edilmemeleri durumunda, hisselerini Türkiye Cumhuriyeti’ne iade edeceklerini belirtmiştir.

Yapılan görüşmelerin ardından, 1957 yılında 500.000 Sterlin karşılığında satılan %6,5 oranındaki THY hissesi, 1976 yılı sonlarına doğru yaklaşık 135.000 Sterlin’e geri alınmıştır.


Posted

in