Ülkemizin önde gelen havayollarından Pegasus, çipli kartlarını, uçağa biniş (boarding pass) kartı olarak kullanmaya başladı.
Yeni uygulamaya ilişkin denemeler, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda, 18 Şubat 2019 tarihinde başlatıldı.
Şimdilik sadece 208B numaralı biniş kapısında yapılan denemelerin başarıya ulaşmasının ardından, bu önemli yenilik tüm havalimanına yaygınlaştırılacak.
2018 yılında girdiği dijital dönüşüm programı çerçevesinde tüm süreçlerini buna göre uyarlamaya başlayan Pegasus, Yeni Çipli Kimlik Kartı ile Seyahat Teknolojisi konusunda, İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı terminal işletmesiyle işbirliği yaptı.
Yeni Çipli Kimlik Kartı ile Seyahat Teknolojisi sayesinde check-in işlemini tamamlamış Pegasus yolcuları, biniş kartları olmadan sadece yeni çipli kimlik kartlarıyla uçuşlarına gidebilecekler.
Daha hızlı ve kolay bir uçuşa kabul deneyimi sunmayı hedefleyen Pegasus, dünyada bir ilk olacak bu projeyi 2019 yılı sonuna kadar Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan icra edilen tüm iç hat uçuşlarında devreye sokmayı planlıyor.
Bu açıdan baktığımızda, Pegasus’u tebrik etmemiz gerekiyor.
Zira ülkemizdeki havayolları, bu gibi teknoloji tabanlı yeni uygulamalarda genelde “takipçi” rolünde kalıyorlar.
Yüz tanıma, parmak izi tanıma ve göz tarama gibi özellikle biyometrik tabanlı teknolojiler havayolu sektöründe hızla yaygınlaşırken, ülkemizde bunun örneklerini şimdiye kadar kapsamlı bir biçimde görme imkânımız maalesef olmadı.
Bununla birlikte, Pegasus, halihazırda mevcut olan çipli kimlik kartlarını kullanarak, farklı bir çözüme imza atmış oldu.
Changi – Terminal 4
Tabii bu gibi yeni teknolojlerin uygulanmasında havayollarının tek başlarına hareket etmeleri mümkün değil.
Havalimanı işletmelerinin ve ilgili resmî makamların da benzer yönde ilerlemesi ve değişimi benimsemesi gerekiyor.
Günümüz itibarıyla bu işin en iyi örneğini, 2017 yılının Ekim ayında hizmete giren Singapur Changi Havalimanı – Terminal 4 binasında tecrübe etmek mümkün.
Changi Terminal 4’e gelen yolcular, kapıdan girişten uçağa biniş aşamasına kadar her işlemi kendi aşlarına gerçekleştirebiliyor.
FAST adı verilen süreç dört aşamadan oluşuyor:
1- Otomatik Check-in Kioskları (Automated Check-In Kiosks)
Yolcular rezervasyon kodunu girerek veya pasaportlarını taratarak koltuk seçimi, biniş kartı basımı, bagaj etiketi basımı gibi işlemleri gerçekleştirerek check-in yapabilecek.
2- Otomatik Bagaj Teslim (Automated Bag Drop)
Bu noktada yolcunun fotoğrafı çekilerek, pasaportundaki fotoğrafla eşleştirilecek. Eşleştirmenin başarılı olması halinde yolcu, bavulunu, otomatik bagaj teslim cihazına yerleştirecek ve gönderecek.
3- Otomatik Pasaport Kontrol (Automated Immigration Gate)
Otomatik pasaport kontrol cihazlarında biyometrik yüz tanıma ve parmak izi sistemleri bulunacak ve yolcunun pasaportundaki fotoğraf ile eşleştirme yapılacak.
Otomatik pasaport kontrol noktalarından yalnızca Singapur vatandaşları, Singapur’da oturma izni olan yabancılar ve Singapur’daki ilgili devlet kurumuna daha önceden başvuru yaparak bu uygulamaya kaydını yaptırmış olan 6 yaşından büyük yolcular faydalanabilecek.
4- Otomatik Biniş Kapısı (Automated Boarding Gate)
Uçağa biniş kapısında yolcular boarding pass’ını taratacak ve fotoğrafını çektirecek. Burada çekilen fotoğraf ile yolcunun daha önce otomatik pasaport kontrol noktasında çektirdiği fotoğraf karşılaştırılacak. Fotoğrafların eşleşmesi halinde kapı açılacak ve yolcunun uçağa geçmesine izin verilecek.