Bir havayolu şirketini kârlı bir biçimde işletebilmenin temelinde, ölçek ekonomisi yatıyor.
Gerekli büyüklüğe ulaşamayan şirketler ya operasyona zararına devam ediyor, ya iflas ediyor ya da daha güçlü bir başka şirketin kanatları altına giriyor.
İşte buna çok güzel bir örnek, Sırbistan’ın bayrak taşıyıcı şirketi JAT.
Yugoslavya’nın dağılmasıyla birlikte hitap ettiği yolcu pazarı bir anda küçülüveren JAT, 25 sene boyunca adeta can çekişmişti.
Şirketi canlandırmak için aralarında THY’nin de bulunduğu onlarca farklı havayolu ile görüşen Sırbistan hükümeti en sonunda, Abu Dabi merkezli Etihad Airways ile anlaşmıştı.
Yapılan hazırlıkların ardından JAT yeniden yapılandırılmış ve “Air Serbia” adı altında faaliyete geçmişti.
Air Serbia ilk uçuşunu, 26 Ekim 2013 tarihinde gerçekleştirmiş; filo, A319 ve A320 tipi uçaklarla güçlendirilerek, uçuş ağı yeniden yapılandırılmıştı.
Yeni şirketin %49 oranındaki bölümü Etihad’a aitti.
Bunun yanı sıra taraflar arasında bir de beş yıllık “yönetim hizmetleri anlaşması” imzalanmıştı.
Söz konusu anlaşma çerçevesinde, Air Serbia’nın CEO’su ve operasyondan sorumlu genel müdür yardımcısı, Etihad tarafından atanmıştı.
Buna ilave olarak, aralarında gelir yönetimi ve network planlama gibi bir havayolu şirketi için son derece stratejik olan departmanların yönetimi, yine Etihad Airways’in Abu Dabi’deki merkezine devredilmişti.
Ancak Etihad Airways’in inorganik genişleme politikası adeta duvara çarpmış ve şirket, büyüdüğü hızla küçülmeye başlamıştı.
Neticede, Etihad Airways, 31 Aralık 2018 tarihinde sona eren yönetim hizmetleri anlaşmasını uzatmamıştı.
Air Serbia Filosu, Rus Uçaklarıyla mı Yenilenecek?
Her ne kadar Etihad, Air Serbia’daki %49 oranındaki hissesini elinde tutmaya devam etse de, bundan böyle şirkete mâlî bir destek vermeyeceği çok açık.
Etihad, 2019 yılının başında, daha önce Air Serbia filosu için sipariş ettiği 10 adetlik Airbus A320neo siparişini iptal ederek bunu zaten belli etmişti.
Tam bu noktada gelen bir açıklama, dikkatlerin Rusya – Sırbistan ilişkilerine çevrilmesine yol açtı.
Rusya devlet başkanı Vladimir Putin, ülkesinin havacılık sektörünün, Air Serbia’nın filosunu yenilemek için hazırlıklara başladığını belirtti.
Halihazırda uçmakta olan Sukhoi Superjet 100 (SSJ100) tipi uçakların yanı sıra, ar-ge çalışmaları süren Irkut MC-21 tipi uçakların da gündemde olduğu vurgulandı.
Putin ayrıca, Belgrad Nikola Tesla Havalimanı’nda, Rus yapımı uçaklar için bir MRO (teknik bakım) merkezi kurulacağını duyurdu.
Bu gelişme, Sırp teknik bakım şirketi Jat Tehnika’nın geçtiğimiz günlerde, SSJ100 tipi uçaklar için Avrupa’da sertifika alan ilk kurum olduklarını açıklamasıyla da örtüşüyor.
Air Serbia’nın ilk aşamada, aralarında 30 yaşında uçakların da bulunduğu ATR-72 filosunu yenileyeceği konuşuluyor.
Sıranın daha sonra, yaşları 15 ilâ 20 arasında değişen Airbus A320 filosuna gelmesi bekleniyor.
Sırbistan, Rota mı Değiştiriyor?
Tabii bu noktada işin uluslararası boyutunu da değerlendirmeye almamız gerekiyor.
Her ne kadar dinî açıdan birbirlerine yakın olsalar ve 19. yüzyılda çok yakın ilişkiler geliştirseler de, özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, Yugoslavya’nın yüzünün Sovyetler Birliği yerine daha ziyade Batı’ya dönük olduğu bir gerçek.
O dönemde JAT’ın filosuna bakıldığında, neredeyse hiç Sovyet uçağı kullanmadığı ve çok büyük oranda Amerikan ve Avrupa yapımı uçakları tercih ettiği görülüyor.
Günümüzde de ticarî ilişkiler açısından Avrupa Birliği, Rusya’ya nispeten Sırbistan’a çok daha yakın duruyor.
Ayrıca, SSJ100 tipi uçakların bir takım teknik sorunlar yaşadığı ve Rusya dışında pek siparişi alamadığı da bir gerçek.
Dolayısıyla, Air Serbia’nın gerçekten Rus yapımı uçaklara yönelip yönelmeyeceğini ilgiyle takip edeceğiz.
Zira bu sadece bir yolcu uçağı siparişi olmanın ötesinde, ülkenin politik yönünün değişmesi anlamına da gelebilir.