Bugün 31 Aralık; yılın son günü.
Normalde bu gün geldiğinde Havayolu 101’de geride kalan yılın bir değerlendirmesini yapardım.
Her ayın öne çıkan bir haberini sıralardım.
Fakat 2020 çok farklı oldu.
Ocak ayında adından söz ettirmeye başlayan Covid-19, Marttan itibaren tüm dünyayı ve dolayısıyla sivil havacılık sektörünü etkisi altına aldı.
Türkiye’de yaklaşan tehlikeyi ve havacılık sektörüne muhtemel etkilerini kaleme alan belki de ilk kişiydim.
23 ve 29 Ocaktaki yazılarıma şimdi baktığımda, o zamanki tahminlerimin bir hayli iyimser kaldığını görüyorum.
Güncel hesaplamalara göre sivil havacılık sektörünün yıllık ciro kaybı 150-200 milyar USD arasında olacak.
Dünyanın çeşitli ülkelerinde on binlerce sektör çalışanının işini kaybettiğini de düşünürsek, bu etki daha da büyüyecek.
Ayrıca salgının etkileri halen devam ettiğinden, kriz öncesi seviyelere ulaşmak için en azından 2022 yılını beklemek gerekecek.
Tabii daha en başından beri sık sık vurguladığım üzere, Covid-19’un sektör üzerindeki etki ve sonuçlarına bölgesel açıdan bakmak gerekiyor.
Kimi ülkelerde sivil havacılık faaliyetleri neredeyse tamamen dururken, kimi ülkelerdeyse yaşanan ilk şokun ardından fena sayılmayacak bir toparlanma süreci başladı.
Virüsün çıkış noktası olarak kabul edilen Çin’de iç hat pazarı, en azından kapasite bakımından kriz öncesi seviyesini yakaladı.
Çin gibi yine Doğu Asya’da yer alan diğer bazı ülkeler de benzer performansa erişti.
Öte yandan, 8 Aralıkta İngiltere’de, hemen bir hafta sonra ABD’de ve bu hafta da Avrupa’da başlayan Covid-19 aşı kampanyaları, sivil havacılık sektörünün en büyük umudu haline dönüşmüş durumda.
Aşılama işleminin dünya geneline yayılması ve aşılanan kişi sayısının artmasıyla birlikte, ülkeler arasındaki mevcut seyahat kısıtlamalarının gevşetilmesi ve uçuş ve yolcu sayısının artması bekleniyor.
Neticede 2021 yılının 2020’ye göre çok daha iyi geçmesi en önde gelen temennim.
Herkese sağlık, başarı ve huzur dolu bir yeni yıl diliyorum…