37 tanesi Amerika kıtasına olmak üzere toplam 150 noktaya sefer yapıyor. 2008 yılında 33 milyon civarında yolcu taşıdı. Yani uçuş noktası başına 220 bin kişi.
Filosunda 250 civarında tayyare bulunuyor.
Kuzey Amerika hatlarından elde ettiği gelir, toplam geliri içerisinde oldukça büyük bir yer tutuyor.
Hangi havayolu şirketinden bahsediyoruz?
Kolaylıkla tahmin edileceği gibi, söz konusu şirket British Airways.
Evet; son günlerde gündemi, içerisinde bulunduğu nakit sıkıntısı ve buna bağlı olarak uygulanan maaş kısıtlamalarıyla meşgul eden şirket.
Pekiyi; daha geçen sene vergi öncesi kârı 883 milyon Pound ve işletme kârı 875 milyon Pound yani neredeyse 1,3 milyar dolar olan şirket nasıl oldu da bu kadar kısa bir süre içerisinde böylesine zor bir duruma düştü?
Bu sorunun cevabı şirketin 1980’lerin ortasında yaşadığı transformasyonda gizli.
Margaret Thatcher iktidarı zamanında alınan bir kararla bir anda özelleştirme sürecine giren British Airways’i dönüştürme görevi, Colin Marshall’a tevdi edilmişti.
BA’in filo yapısı, ofis ve uçak tasarımları, uçuş ağı, personelin yolcuları bakış açısı (putting people first)…yani kısaca her şeyi baştan aşağıya elden geçirildi ve hedeflenen başarıya da ulaşıldı; BA özelleştirildi.
Colin Marshall’ın o yıllarda BA’e getirdiği en önemli yenilik, business class oldu.
Uçak içindeki bölümleri adeta markalaştıran Marshall, first ve business class’ta yolculara sunduğu hizmetleri mükemmelleştirmeyi hedefleyerek, BA ile yapılan seyahatleri üst segment gelir grubuna hitap eder hale getirdi.
Ve hedeflenen yolcu segmenti bu uygulamaya son derece pozitif tepki verdi.
BA’in premium olarak tabir edilen yolcu sayısında büyük bir artış sağlanırken, gelirler de buna paralel olarak yükseldi.
BA’in özellikle ABD hatlarındaki o tarihlerdeki rakipleri Pan Am ve TWA, bu uygulamadan dolayı büyük yara aldılar.
Zira BA, premium yolcu sayesinde kazandığı paranın küçük bir bölümüyle aynı uçaktaki economy class’ı sübvanse eder hale geldi.
Böylece hem first ve business ve hem de economy class’ta yüksek doluluk oranlarına ulaşıldı.
Bu durumun BA’in bugün içinde bulunduğu sıkıntıyla ne ilgisi var derseniz; BA, gelirinin büyük bir kısmını premium yolculardan elde ediyor.
Geçen sene üçüncü çeyrekten itibaren dünya genelinde etkili olan ekonomik kriz bu segmentteki yolcu sayısında büyük bir azalmaya yol açmış durumda. Bu da tabii olarak BA’in gelirlerinde ciddi bir düşüşe işaret ediyor.
Premium yolcu sayısında bu sene sonuna kadar hissedilir bir artış olmazsa, BA’i BA yapan premium sınıf, BA’in kendi başına ördüğü bir çorap haline gelecek; işler iyice arap saçına dönecek.