Belki maliyeti ilk anda daha yüksek oluyor ama ileri teknoloji kullanımı hayatın her alanında işimizi kolaylaştırmaya devam ediyor.
Uçuş Esnası Eğlence ve Bağlanırlık (UEEB) alanında da durum aynı.
Paraya kıyan havayolu şirketleri, yolcularına sundukları eğlence imkânları açısından bir adım öne çıkarken, bunu yapmayanlar geride kalmaya mecburen razı oluyor.
UEEB sektöründe bir çok firma faaliyet gösteriyor. Lumexis de onlardan bir tanesi.
Lumexis’in iddiası, havayolu şirketlerine verdikleri hizmetin, tamamıyla fiber optik kablo altyapısına sahip ilk sistem olduğu yönünde.
Yukarıdaki grafikten de görüleceği üzere, Lumexis’in kullandığı fiber optik kablolama sayesinde dijital switch ve diğer elektronik kutulara olan ihtiyaç ortadan kalkıyor.
Özellikle uzun mesafeli uçuşlarını economy class’ta yapmış olanlar mutlaka bileceklerdir.
UEEB sistemi için her koltuğun altına yerleştirilmek zorunda kalınan bu elektronik kutular, ayaklarınızı uzatmak istediğinizde ciddi bir sıkıntı kaynağı olabiliyor.
UEEB sistemlerinde fiber optik kablo kullanılması, mekan kullanımında tasarruf sağlamasından başka bir çok noktada avantaj sağlıyor.
Tahmin edileceği üzere bu sistem, konvansiyonel olanlara göre yarıya yakın daha hafif; dolayısıyla bu sayede ciddi bir akaryakıt tasarrufu gündeme geliyor.
Ayrıca sistem daha az ara bağlantı birimi kullandığından, hem yazılım hem de donanım açısından bakım maliyeti nispeten daha düşük bir seviyede kalıyor.
Bu sistemin bir diğer avantajı ise veri aktarım genişliğinin bir hayli yüksek olması.
Özellikle ülkemizde Superonline’ın vermiş olduğu fiber optik altyapılı internet bağlantısını kullananlar bunun ne manaya geldiğini daha rahat anlarlar. Özellikle de Türk Telekom’un bakır kablolu ADSL bağlantısından sonra.
Yazımın başlığı aslında bir “tecahül-i ârif” sanatı içeriyor.
Bu işlerinde neden bu kadar kolay olmadığını ben de biliyorum. Ama hizmet sektörünün böylesi kritik müşteri temas noktalarında keşke bu işler biraz daha hızlı ve düşük maliyetli olsa diye içimden geçirmiyor değilim.