Dünyanın dört bir köşesinden farklı havayollarını bir araya getiren işbirliği ve ittifakların temelinde operasyonel verimliliği artırmak, uçuş ağlarını genişletmek ve yolcu deneyimini iyileştirmek gibi amaçlar yatıyor.
Havayolu şirketleri, küreselleşmenin getirdiği şartlara uyum sağlamak amacıyla yıllar içerisinde bu işbirliği ve ittifakları git gide çeşitlendirdi.
IATA tarafından ilk olarak 1947 yılında duyurulan ve Interline adı verilen en basit türdeki anlaşmaları, özellikle 1990’larda yaygınlaşan kod paylaşımı (codeshare) anlaşmaları izledi.
Bir sonraki aşamada, havayolu şirketlerini hem tarife hem de bilet fiyatı noktalarında birbirlerine çok yaklaştıran yakın işbirliği anlaşmaları (Joint Business Agreement) geldi.
Sınır aşırı şirket birleşmeleri ise bir türlü sağlanamadı. Sektörün, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeniden yapılandırılması sırasında milliyet bazlı mülkiyet anlayışına göre şekillendirilmesi, farklı ülkelerin havayolu şirketlerinin birleşmesini veya birbirlerinden çoğunluk hissesi satın almasını engelledi.
Havayolu İşbirliklerinde Yeni Bir Kavram: “Sanal Interlining”
Hızla gelişen teknoloji çözümleri sayesinde, 2010’lu yıllarda havayolu işbirliklerine yeni bir kavram eklendi.
Virtual Interlining ya da yarı Türkçe söylenişiyle Sanal Interlining.
Sanal Interlining uygulaması, havayollarının aralarında yapacakları anlaşmalara dayanmıyor. Bunun yerine, teknolojinin nimetlerinden faydalanılıyor.
Kiwi.com ve Dohop, bu yönde imkân sağlayan ilk girişimler olarak öne çıkmıştı.
Bir yolcu, bu şekilde bir uçak bileti satın aldığında, arka plandaki tüm münferit işlemleri Kiwi.com veya Dohop’un sistemleri hallediyor.
Sanal Interlining’i uygulayan ilk havayolu ise 2017 yılında “Worldwide by easyJet” adı altında easyJet olmuştu. EasyJet, Londra Gatwick Havalimanı’nın “GatwickConnects” programı çerçevesinde Dohop’un altyapısını kullanmıştı.
Tabii bu uygulamanın, havayolları arasındaki anlaşmalar dahilinde yapılan aktarmalı uçuşlara göre bazı dezavantajları var.
Yolcular, iki uçuş arasında bavulunu teslim almak ve bir sonraki uçuş için yeniden teslim etmek zorunda. Ayrıca gerekiyorsa pasaport kontrolünden de geçilmesi gerekiyor.
Bu yüzden, Sanal Interlining’in ABD ve Avrupa Birliği gibi geniş pazarların iç hatlarında kullanımının daha rahat olduğu belirtiliyor.
Ne Kadar Kullanılıyor?
Sanal Interlining kavramını kullanarak uçak bileti satın alan yolcu sayısının son yıllarda giderek arttığı belirtiliyor.
OAG’nin çeşitli verileri derleyerek yaptığı bir hesaba göre, 2022’de 180 milyon civarında yolcu, biletini bu şekilde aldı.
Diğer bazı kaynaklarsa bu sayının daha da yüksek olduğunu iddia ediyor. İyimser bir yaklaşıma göre, 2023’te dünya genelinde yolcuların yüzde 15 gibi oldukça yüksek orandaki bir bölümü, biletlerini Sanal Interlining kullanarak alacak.
Oranlar ne olursa olsun, bu işin önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceği düşünülüyor.
Özellikle genç nesillerin, bu tarz alternatif uygulamalara çok daha yatkın olduğu söyleniyor.
Havalimanı işletmecilerinin ve başta düşük maliyetli taşıyıcılar olmak üzere havayollarının destek sağlaması halinde, Sanal Interlining’in hızla yaygınlaşması bekleniyor.
Uçuşun başından sonuna kadar check-in yapılması (through check-in), uçuştan uçuşa bagaj transferi ve herhangi bir operasyonel aksaklıkta destek sağlanması gibi hususların sürece dahil edilmesiyle, Sanal Interlining, yolcular için çok daha cazip hale gelebilir.