Bundan bir kaç ay önce, kargo trafiği bakımından dünyanın en yoğun havalimanlarını ele alırken bir şey dikkatimi çekmişti.

Katar’daki Doha Havalimanı, ilk 10 arasına girmişti. (2,3 milyon ton)

Tabii ki bunda en büyük pay, bu havalimanını hub olarak kullanan Qatar Airways’teydi.

Doha Havalimanı’nın son yıllarda kargo bakımından atağa kalkmasının arkasında, Qatar Airways filosu yatıyordu.

Günümüz itibarıyla şirketin filosunda, her biri 540 m³ hacme ve 106 ton taşıma kapasitesine sahip tam 28 adet Boeing 777F bulunuyor.

Bunların yanı sıra Qatar Airways, 58 adet Airbus A350, 64 adet Boeing 777 ve 47 adet Boeing 787 olmak üzere tam 169 adet geniş gövdeli uçağa sahip.

Aslında Qatar Airways’in bölgedeki en büyük rakibi Emirates de kargo taşımacılığında oldukça iddialı.

Emirates’in filosundaki Boeing 777F sayısı 11. Ayrıca wet-lease yöntemiyle üç adet Boeing 747-400 işletiliyor.

Bununla birlikte, şirketin filosu tamamı geniş gövdeli olmak üzere yaklaşık 250 uçaktan oluşuyor. Yani kargo taşıma gücü bir hayli yüksek.

Emirates SkyCargo, iki hafta kadar önce 5 adet Boeing 777F siparişi daha vererek, bu uçaklardaki sipariş sayısını 10’a yükseltmişti.

Bu güçlü filoya rağmen Doha Havalimanı’nın Dubai’nin önünde olmasının sırrı ise Dubai’deki kargo operasyonunun ikiye bölünmesi.

Yolcu uçakları her zamanki gibi Dubai Havalimanı’na (DXB) inerken, kargo uçakları Dubai World Center’ı (DWC) kullanıyor.

2023 yılında DXB’deki kargo miktarı 1,8 milyon tonu bulmuştu. DWC’deki yaklaşık 1 milyon tonu da katarsak, Dubai’nin yıllık hava kargo hacmi 2,8 milyona ulaşıyor.

Tabii iki havalimanından aynı anda kargo operasyonu yapmanın, muazzam bir verimsizliğe ve karayolu taşımacılığına yol açtığını da belirtmek gerekiyor.

(Ülkemizin en büyük havalimanı konumundaki İstanbul İGA Havalimanı’nın yıllık kargo hacmi 1,6 milyon ton mertebesinde bulunuyor)