2009 yılının Haziran ayının ilk gününde yaşanan kaza belleklerimizdeki tazeliğini hâlâ korumakta.
Air France’a ait bir Airbus A330 tipi tayyare, Rio de Jenerio – Paris seferini (AF447) yapmaktayken, Atlas Okyanusu üzerinde radar ekranından kaybolmuş ve uçağın enkazından geri kalan parçaları bulmak dahi günler sürmüştü.
Test uçuşu esnasında yaşanan kazayı hariç bıraktığımızda, bir A330’un bu çaptaki ilk kazasıydı.
Ne uçağın enkazı ne de kara kutular bulunabilmişti.
Gerek Türkiye ve gerekse dünyanın bir çok yerindeki komplo teorisi meraklıları hemen konuşmaya başlamış ve “kara kutuların kasten bulunmadığı” yönünde garip bir iddiayı dillendirmeye başlamıştı.
Fakat geçmiş örnekler ışığında, söz konusu kara kutuların ne yapılıp edilip mutlaka bulunacağını vurgulamıştım.
Ve nihayet o gün geldi.
İki senelik ve milyonlarca Dolarlık bir arama – kurtarma operasyonunu sonucunda 1 ve 3 Mayıs günleri kara kutuların 4.000 metre derinde bulunan enkazdan çıkarılmasının ardından sıra şimdi de uçuş kayıtlarının incelenmesine geldi.
Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, tüm uçuş kayıtlarının ve iki saatlik kokpit ses kaydının kutulardan download edildiği ve detaylı araştırmaların kısa sürede başlatılacağı bilgisi verildi.
Böylece kazanın gerçek sebebi anlaşılmış olacak.
Olayın ardından yapılan değerlendirmelerde, hız tespit tüplerindeki bir arızanın kazaya sebebiyet vermiş olabileceği söylenmişti.