Bugün (2 Ekim), hem bayrak taşıyıcısı olduğu ülkenin dünya finans sistemindeki yeri hem de mâlî açıdan sağlamlığı sebebiyle “uçan banka” olarak adlandırılan Swissair’in yere inişinin (grounding) yıldönümü.
Uçaklarına yüklenecek akaryakıt için dahi nakit para bulamaz hale gelen şirket, 2 Ekim 2001 tarihinde tüm uçuşlarını süresiz olarak durdurmuştu.
Borçları sebebiyle şirketin bazı uçaklarına el konulmuştu.
İsviçre bankaları, hükümet ve rakip şirket Crossair, Swissair’i kurtarmak amacıyla devreye girmişti.
Ancak bu konuda bir konsensüs sağlanamayınca, şirketin iflası kabul edilmiş, yerine yeni bir havayolu; Swiss kurulmuştu.
Swiss de hedeflenen başarıya ulaşamayınca, yine yeni bir şirket kurularak 2005 yılında Lufthansa bünyesine katılmıştı.
1919 yılında kurulan Ad Astra Aero ve 1925’te kurulan Balair’in birleşmesiyle 1931 yılında göklere merhaba diyen bu köklü şirket, nasıl olmuştu da nakitsiz kalmıştı?
Hem de kasasında bulunan bol miktarda nakit sebebiyle “uçan banka” olarak adlandırılırken…
Swissair, 1989 yılında imzalan bir anlaşma ile Delta Air Lines ve Singapore Airlines ile birlikte, “Global Excellence” adı verilen havayolu ittifakını kurar.
1990’da bu kez, SAS, Austrian Airlines ve Finnair ile birlikte “European Quality Alliance” adlı ittifaka imza atılır. Bu ittifak ilerleyen yıllarda bizlerin de aşina olduğu “Qualiflyer Group” adını alır.
Swissair 1990’larda büyük bir hızla genişleme politikasını sürdürür.
Sabena, Air Liberté, AOM, Air Littoral, Volare, LOT, Air Europe, TAP Portugal, Türk Hava Yolları, South African Airways, Portugalia ve LTU adlı havayolu şirketlerine ya hissedar olunur ya da bu şirketler Qualiflyer’e üye yapılır.
Bu sürecin sonunda, yeni binyıla girilirken Swissair’in kasasında artık o meşhur nakit bolluğundan eser kalmamıştır.
11 Eylül 2001 saldırısı, Swissair’e inen son darbe olur.
Ticarî havayolu sektörünün saldırıdan menfî şekilde etkilenmesi sonucunda Swissair iyice zora girer.
İsviçre’nin dünyaca ünlü bankalarından UBS, Swissair’in kredi hattını kapatarak adeta şirketi bitiren son noktayı koyar.
Banka, bu hareketi sebebiyle yoğun şekilde eleştirilir.
UBS kısaltması müstehzi bir biçimde “United Bandits of Switzerland” ve bankanın CEO’su Marcel Ospel ise “bin Ospel” olarak anılır.
Böylece, Swissair’in 10 yıl boyunca sürdürmüş olduğu şirket satın alarak büyüme politikası hüsranla neticelenmiş olur.