Dün THY için tarihi bir gün daha yaşandı.
Ve şirketin Star Alliance üyeliği resmen başlamış oldu.
Bundan tam 10 yıl önce, 31 Mart 1998 tarihinde de benzer bir gün yaşanmış ve THY, Swiss Air’in liderliğindeki Qualiflyer’a üye olmuştu.
Ancak Qualiflyer bir havayolu ittifakından ziyade Swiss Air’in holdingleşme harekâtı olduğundan kısa süre sonra krize girmişti.
Zaten THY de 2000 yılında o ittifaktan ayrılmıştı.
O günkü Swiss Air artık yok; 2001′de battı. Yerine kurulan Swiss ise şu anda Lufthansa tarafından yönetiliyor (hisselerinin sadece %49′u Lufthansa’ya ait olmasına rağmen) ve bir Star Alliance üyesi.
Star Alliance’taki durum bir holdingleşme çabası olmadığından, Qualiflyer’da yaşanan problemlerin yeniden gündeme gelmesi pek söz konusu değil.
Ancak daha önce bu sayfalarda belirttiğimiz üzere, önümüzdeki yıllarda dünya sivil hava taşımacılığında yaşanması muhtemel bir tam serbestleşmede, cephelerin nasıl bölüneceği üç aşağı beş yukarı bugünkü havayolu ittifakları ekseninde tespit edilecek.
Tabii bu noktada şu soruyu sormak gerekiyor.
Havayolu ittifakları Avrupa Birliği gibi bir ‘Birlik’ mi, yoksa adı gibi sadece bir ‘İttifak’ mı?
Hepimizin bildiği üzere AB’ye girmek için aday ülkelerden bazı şartları yerine getirmeleri isteniyor.
Ör: Çıkarılması gereken uyum kanunları, bütçe açığının GSMH’nın ancak belli bir oranının altında olması, enflasyon oranı vs vs
Havayolu ittifaklarında bu ve benzeri hiç bir şart bulunmuyor. Mesela şirketin kârlılık oranının %5 olması gibi bir şart hiç bir zaman ön görülmüyor.
Tek gereken, yolcu programlarının birleştirilmesi ve üye havayolları arasında ‘codeshare’ anlaşmalarının yapılması.
AB’de bir devletin iflas etmesi veya birlik dışı bir ülkenin askerî saldırısı karşısında savunmasız bırakılması düşünülemez.
Oysa ki havayolu ittifaklarında böyle bir kaygı yok.
Bundan iki sene kadar önce Brezilyalı taşıyıcı -Star Alliance üyesi- Varig batarken, ittifak üyesi diğer havayollarının yardım etmesi gibi bir durum söz konusu olmadı.
Zaten öyle bir şart veya iyi niyet beyanı da bulunmuyor.
Varig’in 1927 gibi, sivil havacılık için oldukça erken bir tarihte kurulmuş olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
Neticede, ilerleyen yıllarda havayolu şirketleri arasında ‘sınır-ötesi’ birleşmeler başlayacağı döneme hazırlıklı olunabilmesi için şirketlerin ellerindeki hatları kuvvetlendirmesi şart.
Bununla birlikte havayolu operasyonunun küresel kapsamda yürütüldüğünün hiç bir zaman akıldan çıkartılmaması, şirketin organizasyon yapısının buna göre yeniden yapılandırılması ve dünya gerçekleriyle uyumlu hale getirilmesi son derece kritik.